9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları ÖĞÜN YAYINLARI 2021 2022
9. Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları ÖĞÜN YAYINLARI, 9. Sınıf Edebiyat Kitap Cevapları, Kitap Cevapları, 9. Sınıf Öğün Yayınları Edebiyat Kitap Cevapları,
değerli onedebiyat.net takipçileri.
ONEDEBİYAT.NET'İN değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.
KAYNAK: derskonum.com
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 94 Cevapları Öğün Yayınları
Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları
katar: Arka arkaya sıralanmış taşıtların oluşturduğu dizi.
kağnı: Her nesnesi tahtadan yapılmış iki öküz ya da inek tarafından çekilen, çift tekerlekli araç.
sövmek: Onur kırıcı sözler söylemek, küfretmek.
Metin ve Türle İlgili Açıklamalar
Ölçüsü ve belirli bir kafiye düzeni olmayan bir şiir okudunuz. Şair söyleyeceklerini üç bölümde toplamış, bu bölümleri tekrarlanan mısralarla birbirine bağlamıştır. Edebiyatta nazım ve nesir (düzyazı) olmak üzere iki çeşit anlatım yolu vardır. Nazım, ölçü ve durak bakımından birbirine denk ve kendi başına bir bütün olan uyaklı söz dizisidir. Nazımla yazılmış eserlere ise manzum eser denir. Bu eserlerin kısa olanlarına da manzume adı verilir.
Edebiyatımızda daha önceleri bütün manzum eserler şiir kabul ediliyordu. Günümüzde ise okuyucuda farklı duygular uyandıran, farklı imge, söyleyiş ve ahenk unsurlarına sahip metinlere şiir denmektedir. Her manzum yazı, şiir değildir. Manzumelerde bir olay örgüsü vardır. Bu bakımdan manzumeler tür olarak hikâyeye daha yakındır. Oysa şiirlerde olay örgüsü yoktur.
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Şiirde kağnı ve kamyondan birlikte söz edilmesi, size Anadolu köylüsünün yaşayışı ile ilgili neler düşündürüyor? Açıklayınız.
- Cevap: Bu kağnılarda suskun köylüler vardır ve bir şeyler taşımaktadırlar. Anlatıcı köylülerin ne taşıdıklarını görmez, bilmez ama tahmin eder. Taşınan şey odun olabilir, tuz olabilir, dahası hasta olabilir. Gökyüzünde yıldız görünmeyecek kadar karanlık olan gecede, kağnıyla yapılan bu yolculuğun zorluğunu arttıran bir unsur daha vardır: soğuk rüzgâr. Bu rüzgâr öyle keskin ve bıçak gibidir ki el ayak şişirir. Bu şartlarda yaşayan köylülerin ezilmiş gönülleri ise sevdayla dolup taşmaktadır. Gecenin soğuğuna yoldan tozu dumana katarak geçen ve ışığı yollara vuran kamyonlar eşlik ederken kağnılar kamyonların geçişine aldırmadan ağır ağır yollarına devam etmektedir.
2. “Ağız dil vermeyen köylüler” sözü Türk köylüsünün hangi karakter özelliğini vurguluyor? Açıklayınız.
- Cevap: Köylülerin, söz söyleyemeyecek duruma gelmesi ya da söylemek istememeleri anlamında kullanılan bir deyimdir. Köylülerin konuşulması gereken anlarda dahi herhangi bir sebeple konuşmamasını içlerinde tutmalarını anlatmak için kullanılmıştır.
3. Şiirden yola çıkarak tabiatın özelliklerinin kişilerin uğraş ve davranışları üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu açıklayınız.
- Cevap: Doğa insanı her yönüyle etkiler. Bu şiirde de gökyüzünde yıldız görünmeyecek kadar karanlık olan gecede, kağnıyla yapılan bu yolculuğun zorluğunu arttıran bir unsur daha vardır: soğuk rüzgâr. Bu rüzgâr öyle keskin ve bıçak gibidir ki el ayak şişirir. Bu şartlarda yaşayan köylülerin ezilmiş gönülleri ise sevdayla dolup taşmaktadır
4. Sizce anlatılanlara göre şiirde bir bütünlük var mıdır? Düşüncelerinizi paylaşınız.
- Cevap: Kesinlikle vardır. Şair önce doğayı sonra şehri en sonunda da insanı iç içe geçmiş ama birbirleriyle bağlantılı şekilde anlatabilmiştir.
5. “Bir rüzgâr eser ki, bıçak gibi,” sözünde hangi söz sanatı olduğunu açıklayınız.
- Cevap: Benzetme sanatı vardır. Rüzgar keskin esişiyle bıçağa benzetilmiştir.
.
Yorum Gönder