ads

 12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Konu Anlatımı PDF Ders Notları

12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Konu Anlatımı PDF,
12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Ders Notları, 12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Konu Anlatımı, PDF DERS NOTLARI, 


onedebiyat.net değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever takipçileri.

Derskonum.com olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..



Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için 12.Sınıf Edebiyat Roman Ünitesi Konu Anlatımı PDF Ders Notları indir bir paylaşım yapacağız. 


Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize ulaşabilirsiniz.

İyi çalışmalar..

onedebiyat--- on numara   edebiyat

destek olmak için lütfen paylaşınız.



12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Konu Anlatımı PDF Ders Notları




Ünite / PDF içeriği:

1-Genel Hatırlatma Bilgiler

2-1923-1950 Arası Cumhuriyet Dönemi Romanı

3-1950-1980 Arası Cumhuriyet Dönemi Romanı

          -Toplumcu- Gerçekçi Roman

          -Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Roman

          -Milli ve Dini Duyarlılıkları Yansıtan Romanın

          -Modernist Romanın Özellikleri

4-1980 Sonrası Cumhuriyet Dönemi Romanı

          -Postmodernist Romanın Özellikleri

5-Türk Dünyası Edebiyatında Roman





1-Genel Hatırlatma Bilgiler

Roman Nedir ?

İnsanın başından geçen serüvenleri, iç dünyasını, toplumsal bir olay ya da olguyu, insan ilişkilerini ve değişik insanlık durumlarını anlatan edebi türe roman denir.Olmuş ya da olması mümkün olayları ayrıntıya inerek anlatan uzun yazı türüdür..

 PDF LİNKİ SAYFANIN  AŞAĞISINDA

Romanın Yapı Unsurları

          Tema/Konu

Bir metinde asıl anlatılmak istenen duygu, düşün­ce veya hayale; temel çatışmanın en kısa ve ya­lın şekilde ifadesine tema denir.  

                Tema daha genel ve soyuttur. Konu ise daha özel ve somuttur..

Örnek: Tema: Aşk-- Konu: Vatan aşkı, Ferhat ile Şirin aşkı

 Tema: Özgürlük---Konu: ABD'de siyahilerin özgürlüğü..

*****Tema yapı unsurları arasında olmasa da yapının tüm unsurlarını bir araya getirir.******


 Olay/Olay Örgüsü:Metindeki kahramanlar arasında geçen her şey "vakıa" olaydır Edebi metinlerde, eseri oluşturan bütün ögelerin, bir ana tema çevresinde bir araya gelerek belli bir sistem, düzen  oluşturmasına olay örgüsü denir.

·         Kişi Kahramanlar Anlatılan olayları yaşayanlara denir.İki türü vardır: Tip, Karkter . Tipin toplumsal boyutu vardır. Karakter, birey olarak ele alınır. Toplumsal sorunlar tip üzerinde işlenir.Karakter, kendisine ait olaylarla anlatılır.                            

·         Mekan: *Olayların yaşandığı yer.  

*Dar- kapalı- İç (9.H.Koğuşu)  Geniş- açık- Dış (Sergüzeşt) Ütopik   (H. Potter)

·         Zaman:Olayın gerçekleştiği zamanı ifade eder.

*Belirli-Belirsiz  (Zaman ifadesinin olup olmaması)

*Dar-Geniş  (Yaşanılanların hangi zaman aralığında geçtiği )

·         Anlatıcı: Anlatmaya bağlı metinlerde dil, edebi dilin özelliklerini yansıtır.  Metinler, ya I. tekil kişinin ağzından ya III. tekil kişinin ağzından anlatılır.  I. tekil kişi olayın içindeyken III. kişi ise ya gözlemci ya da tanık olarak kendini ifade eder.

·         Bakış Açısı

*İlahi (Tanrısal-Hakim) Bakış Açısı: Anlatıcı, olup bitenlerden haberdardır, olayda geçen kişilerin düşüncelerini, olayın nasıl sonuçlanacağını bilir. Anlatım 3. kişi ağzından gerçekleşir.

*Gözlemci Bakış Açısı: Anlatıcı, olayda geçen kişilerin düşüncelerini ve olayın nasıl sonuçlanacağını bilmez, sadece 3. kişi olarak olup bitenleri dışarıdan gözlemleyerek anlatır.

*Kahraman Bakış Açısı: Olaylar 1. kişi ağzından anlatılır; yani kahraman olayı kendisi anlatır. Okuyucu, olayı yaşayan kişinin kendisinden dinler.

 PDF LİNKİ SAYFANIN  AŞAĞISINDA

Roman Türünün Tarihi Gelişimi: Miguel de Cervantes‘in (Migel de Sörvantes) Don Kişot‘u 16. yüzyılın sonlarına doğru 17. yüzyılın başlarında yazılmıştır (1605)  ve eser roman türünün ilk başarılı örneği kabul edilir.17. yüzyılda İngiltere’de Daniel Defoe (Danyel Döfo) “Robenson Cruze (Robinson Kruzo)”yu, Jonathan Swift (Canıtın Svift) “Guliver’in Gezileri” bu türün ilk örneklerindendir.

Bu türün yetkin örnekleri ise 19. yüzyılda verilmeye başlanmıştır. Roman bir tür olarak karakteristik özelliklerini romantizm ve realizm akımları sayesinde 19. yüzyılda kazanmıştır:

 Roman türü özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda gelişmiştir. Bu yüzyıllarda İngiltere, Fransa ve Rusya romanın en geliştiği ülkeler olmuştur.

 Roman türünün Batı ülkelerinde tanınan bazı yazarlarını sıralarsak :

İspanyol edebiyatında Cervantes; Don Kişot

Fransız edebiyatında Victor Hugo’nun Sefiller,  Balzac’ın  Vadideki Zambak, Flaubert’in  Madam Bovary, Stendhal’ın  Kırmızı ve Siyah,

Alman edebiyatında Goethe’nin Genç Werther’in  Acıları, 

İngiliz edebiyatında Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikâyesi, Daniel Defoe’nun  Robinson Crusoe;

Rus edebiyatında Dostoyevski’nin Suç ve Ceza, Tolstoy’un  Savaş ve Barış; Gogol’un Ölü Canlar; Gorki’nin Ana;Turgenyev’in Babalar ve Oğullar; 

Amerikan edebiyatında Jack London’ın Beyaz Diş; John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar, Ernest Hemingway’in Yaşlı Adam ve Deniz, Çanlar Kimin İçin Çalıyor;

 Kırgız Edebiyatında Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel, Beyaz Gemi   dünya çapında önemli romanlardan bazılarıdır.


Türk Edebiyatında Roman: Türk edebiyatında çağdaş anlamda roman Tanzimat’tan sonra görülür. Nedeni: Türk edebiyatının Tanzimat dönemiyle birlikte Batı etkisine girmesi. Önceki dönemlerde Arap-Fars edebiyatının etkisindeydi. Roman Batı'da ortaya çıkan bir tür olduğu için.Bizde de Batı etkisinde gelişen ilk dönem olan Tanzimat döneminde görülmüştür. Tabi doğal olarak yabancısı olduğumuz bu tür başta çeviri ile edebiyatımıza girmiş daha sonra yerli ürünler verilmiş ve roman kalitesi oturmaya başlamıştır.

Tanzimat’tan önce roman ve hikâye gereksinimini karşılayan halk hikâyeleri, mesneviler, meddah hikâyeleri gibi nazım ve nesir halinde eserler vardı.

– Edebiyatımızda ilk roman bir çeviri eseri olan Kamil Paşa’nın yaptığı Telemak’tır.

– Edebiyatımızda ilk yerli roman Şemsettin Sami'nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir.

– Edebiyatımızda ilk edebi roman, Namık Kemal’in “İntibah” adlı eseridir

– Edebiyatımızda ilk tarihi roman, Namık Kemal’in “Cezmi” adlı eseridir.
– Edebiyatımızda ilk köy romanı ve  ilk natüralist roman Nabizade Nazım’ın “Karabibik” adlı eseridir.

– Edebiyatımızdaki ilk realist roman Recaizade Mahmut Ekrem’in  Araba Sevdası’dır.
– Edebiyatımızda ilk psikolojik roman, Mehmet Rauf 'un Eylül adlı romanıdır.

– Edebiyatımızda ilk  polisiye roman Ahmet Mithat Efendi'nin "Esrar-ı Cinâyât"

– Edebiyatımızdaki ilk psikolojik roman denemesi ve ilk tezli roman Nabizade Nazım’ın Zehra adlı eseridir.

-Batılı anlamda ilk roman ise Halit Ziya Uşaklıgil'in "Mai ve Siyah" adlı eseridir.

– Edebiyatımızda ilk kadın romancı Fatma Aliye’dir.

– En başarılı psikolojik roman yazarımız: P.Safa / 9.Hariciye koğuşu

– Kurtuluş savaşımızı doğrudan işleyen roman: H.Edip Adıvar'ın Ateşten Gömlek adlı eseridir.

– İç monolog tarzı yazılmış ilk roman Adalet Ağaoğlu'nun Bir Düğün Gecesi’dir.
 İlk yerli çizgi roman, Türk Kahramanı Köroğlu’dur.(1953)

– Ülkemizde ilk çocuk çizgi roman türü Kara Maske’dir.(1943)
  Edebiyatımızda ilk post-modern roman: Oğuz Atay-Tutunamayanlar 

2-1923-1950 Arası Cumhuriyet Dönemi Romanı

 *Cumhuriyetin ilanı ile (1923) başlamıştır.

*Cumhuriyet devrimlerini yeni kurum ve değerler ele alınır.

*Toplumsal yaşamdaki ve yönetimdeki değişimler ele alınır.

*Milli Edebiyat sanatçılarının çoğu bu dönemde eser vermeye devam ederler.

*Milli mücadele yıllarının etkisi ile savaş anıları,savaş sonrası Anadolu'nun hali, Anadolu'da zor durumda kalan insanlar ele alınmıştır.

* Anadolu insanı,yaşamı,yanlış batılılaşma,batıl inançlar,hurafeler üzerinde durulur.

*Şehir ve kır hayatındaki yaşanan durumlar işlenir.

*Romanlardaki mekan unsuru daha da genişletilmiştir

*Çoğunlukla gerçekçi gözlemlere dayanan eserler verilir.

*Realizm ve Natüralizm akımın etkisi vardır.

*Kişi ve çevre tasviri önemlidir ancak daha çok olay ön plana çıkmıştır.

*Önceki dönemlere oranla teknik geliştirilmiş, daha kaliteli romanlar

yazılmıştır.

* 1940’lı yıllarda dünya savaşının açtığı yıkım, iki kutuplu dünyanın ve sanayileşmenin getirmiş oldukları sıkıntılar ile göç sorunu ele alınmıştır.

Bu dönemde romanda özellikle konu çeşitlenmesi başlamıştır diyebiliriz.

*Toplumcu-gerçekçi , 

*bireyin iç dünyası,

 *milli roman etkisi

*II.Dünya Savaşı

*Köy romanı

  PDF LİNKİ SAYFANIN  AŞAĞISINDA

***Bu dönemdeki önemli temsilciler:**

+Yakup Kadri Karaosmanoğlu

+Halide Edip Adıvar

+Reşat Nuri GÜNTEKİN

+Refik Halit Karay

+Abdülhak Şinasi HİSAR

+Sabahattin ALİ

+Ahmet Hamdi TANPINAR

+Peyami SAFA

+Mithat Cemal Kuntay

+Aka Gündüz

+Halide Nusret Zorlutuna

Bu Dönemde Verilmiş Önemli Bazı Romanlar

+Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Sodom ve Gomore (1928),Yaban (1932),Ankara (1934)

+Halide Edip Adıvar:Ateşten Gömlek 1923 ,Sinekli Bakkal 1936

+Reşat Nuri GÜNTEKİN: Acımak (1928),Yaprak Dökümü (1930)

+Refik Halit Karay: Yezidin Kızı (1939)

+Sabahattin Ali:Kuyucaklı Yusuf (1937),İçimizdeki Şeytan (1940),Kürk Mantolu Madonna (1943).

+Peyami SAFA:Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930)

+Mithat Cemal Kuntay :Üç İstanbul (1938)

 


 

3-1950-1980 Arası Cumhuriyet Dönemi Romanı

Bu dönem romanında dört farklı anlayış/eğilim görülmektedir.

 I-Toplumcu- Gerçekçi Roman

1.      Köy Enstitülerinin açılışı ile "köy romanı" anlayışı ortaya çıkar ve bu anlayış üzerine fazlaca eserler verilir.

2.       Toplumcu gerçekçiler eserlerinde büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler ve sosyalizm üzerinde durmuştur.

3.      Bu eserlerde siyasi ideolojiler ön plana çıkar.

4.      Marksist ve sosyalist düşünce etkilidir.

5.      Roman ve hikâyelerde çok sağlam bir kurgu görülmez.

6.      Eserlerde köylü ağızlarına oldukça fazla yer verilmiştir.

7.      Dil sade halk dilidir.Konuşma dili esas alınır.Yerel/yöresel ifadeler yer alır.

8.      Kahramanlar genellikle sıradan kişilerdir. Özellikle ezilmiş Anadolu insanı ve büyük şehirlerde yaşayan küçük insanlardır.

9.      Anadolu coğrafyası ve insanı, toplumdaki düzensizlikler, çatışmalar, köy gibi küçük yerleşim yerlerinin sorunları ağa-köylü, öğretmen-imam, zengin-fakir, halk-yönetici, güçlü-güçsüz, aydın-cahil ve büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler gibi konular üzerinde yoğunlaşmışlar.

10.  Toplumda yaşanan bu unsurların adaletsizlikleri sorgulanır.

11.  Yazar okuyucuyu kendi doğrultusunda yönlendirmek ister.

12.  Roman düşünceleri aktarmak için bir araç olarak görülür.

13.  Yurt gerçeklerini kendi bakış açılarıyla ele alırlar ve bu düşünceyi empoze etmek isterler.

14.  Gözlem çok önemlidir.

15.  Realizm ve Natüralizm etkisi vardır.

16.  Sanat eseri belli görüşleri ifade etmek için araçtır.

17.  Halkı aydınlatmak düşüncesiyle bazı yazarlar bazı bölgeleri özellikle konu edinmiş.

18.  Sanat toplum içindir anlayışı hakimdir.

 Bu anlayışı benimseyen sanatçılar:

 PDF LİNKİ SAYFANIN  AŞAĞISINDA

 

II-Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Roman Özellikleri

1.      Cumhuriyet Dönemi edebiyatında bazı sanatçılar da bireyin iç dünyasını (psikolojisini, ruhsal durumunu) anlatmayı amaçlamış bu doğrultuda önemli eserler vermişlerdir.

2.      Psikolojik roman anlayışı benimsenir ve romanda bireyin psikolojisini yansıtma amaçlanır.

3.      Bu yazarlar, insan gerçekliğini farklı yönlerden anlatma gayreti içine girmişler; olaylardan ve insanlardan hareketle bireyin psikolojisini aktarmaya çalışmışlardır.

4.      Bu yüzden olay örgüsünü önemsememişler, merak unsurunu ikinci plana atmışlar ve tamamen insanın iç dünyasını ve içsel çatışmalarını gerçekçi tasvirlerle ortaya koymaya çalışmışlardır.

5.      Bu yazarlar, insanın topluma yabancılaşmasının nedenlerini sosyo-ekonomik unsurlarda değil bireyin iç dünyasında aramışlardır.

6.      İnsan gerçeği toplumsal açıdan değil psikolojik açıdan ele alınır.

7.      Birey kavramından yola çıkarak bireysel çözümlemeler yapmışlardır.

8.      Bireyin bunalım, sıkıntı, yabancılaşma ve yalnızlıklarını ele almışlardır.

9.      Bireydeki psikolojik unsurların birey üzerindeki etkilerini anlatmışlardır.

10.  Psikoloji ve psikiyatriden faydalanmışlar; çağrışımlara açık, sanatlı bir dille ruh  tahlillerine/çözümlemelerine yer vermişlerdir.

11.  Roman kahramanlarının ruhi portresi yapılır.

12.  Modern hayatın insan üzerindeki etkilerini tespit etmek için psikoloji, psikoanalitik (psikoanaliz) gibi bilimlerden ve dolayısıyla Freud’un görüşlerinden faydalanmışlardır

13.  Ruhî bunalım, yabancılaşma, yalnızlık, toplumla hesaplaşma, kendini sorgulama, bilinçaltı,  iç sıkıntısı, gibi konuları ele almışlardır.

14.  Geleneksel anlatım teknikleri yerine yeni teknikler kullanırlar.  İç konuşma, bilinç akımı gibi teknikleri kullanmışlardır.

15.  Sanat için sanat ilkesine bağlı bir anlayış vardır.

16.  Sosyal yarar beklenmemiştir. Böylelikle okurun bir fikre ulaşması -benimsemesi istenmemiştir.

17.  Genelde açık bir dil kullanılır.

18.  Özellikle bilinç akışı, iç gözlem, empati tekniklerine başvurulur.

Bu anlayışı benimseyen sanatçılar:

§  Peyami Safa

§  Ahmet Hamdi Tanpınar

§  Tarık Buğra

§  Samiha Ayverdi

§  Mustafa Kutlu,

§  Abdulhak Şinasi Hisar

§  Sabahattin Kudret

§  Halikarnas Balıkçısı

§  Selim İleri

 

 




III-Milli ve Dini Duyarlılıkları Yansıtan Romanın Özellikleri

1.      Milli Edebiyat dönemi sanatçıları bu dönemde yazmaya devam etmişler ve bu dönem yazarlarını etkilemiştir.

2.      İlk yıllarda milli edebiyat sanat çizgisine paralel eserler verilmiştir.

3.      Milli kaynaklarından,Türk mitolojisinden,destanlarından etkilenmiştir.

4.      Milli mücadele savaşları,Cumhuriyetin kazanımları ve devrimleri Türk tarihinin milli değerleri ve isimleri anlatılmıştır.

5.      Anadolu ve Anadolu insanı işlenmiştir.

6.      Türkçülük akımın etkisi büyüktür.

7.      Milli ve dini olgular önemsenir hatta eserlerde bu unsurlar yüceltilir.

8.      Türk tarihinin şanlı zaferleri işlenmiş, tarihi karakterlerden esinlenilmiş kahramanlara yer verilmiştir.

9.      Genellikle olay ön plana çıkarılmıştır.

10.  Olaylar destansı şekilde ele alınır.

11.  Genellikle sosyal-kültürel özellikler üzerinde durulmuştur.

12.  Din olgusu ön plana çıkarılmış,dini unsurlar ve yaşama biçimi eserlere yansıtılmıştır.

13.  Din olgusunda iç huzur,dinin [İslamın] birey üzerindeki olumlu etkileri  ele alınmıştır.

14.  Genelde açık anlaşılır bir dille yazılmıştır.

15.  Türkçe cümle yapısına uygun ifadelere yer verilmiş ayrıca Türkçenin edebi yeterliliği vurgulanmıştır.

16.  Realist bir çizgi vardır.

17.  Gerçekçi gözlemlere yer verilir.

18.  Sanat toplum için anlayışı hakimdir.


Bu anlayışı benimseyen sanatçılar:

· Hüseyin Nihat ATSIZ,
· Mustafa Necati Sepetçioğlu,
· Bahaeddin Özkişi,
· Münevver Ayaşlı,
· Emine IŞINSU,
· Sevinç ÇOKUM
· Mustafa Miyasoğlu
· Yahya Akengin


 PDF LİNKİ SAYFANIN  AŞAĞISINDA

 

IV-Modernist Romanın Özellikleri

Modernizm; yerleşik olanı, geleneksel olanı, kanıksanmış olanı yeni ortaya çıkana uyarlama eğilimi ve düşünce tarzıdır.

  • Modernizm rasyoneldir ve pozitivisttir,,
  • Özünde insan aklına güvenmek ve insan haklarına saygı yatmaktadır.
  • Din, tarih, ahlak, hukuk, felsefe vb. kavramların sebep sonuç ilişkisi ekseninde sert eleştirisi mevcuttur,
  • Geleneksel düşünce yapısı ile çatışır; bilimsel bakış açısı ve rasyonel düşünce hakimdir,
  • İnsanlığın akıl ve bilim temelinde gelişebileceğini ifade eder.
  • Hayat amaçlarının objektif bakış açısıyla belirlenmesi ve bu şekilde yaşanması gerektiği ifade edilir,
  • Kentlilik, sosyal yaşamın rasyonelleşmesi, bireyselleşme, demokrasi, laiklik, uzmanlaşma, teknoloji gibi kavramlar hakimdir.

1.     Gelenekseli reddeder, yeniyi oluşturma anlayışını benimserler.Bununla birlikte geleneksel olanı yeni olana uydurma eğilimi vardır.

2.     Kurallara ve toplum düzenine isyan vardır.

3.     Yaşamın zor, anlaşılmaz ve karmaşık oluşu savunulur.

4.     İnsan, karmaşık bir varlık olarak sunulur.

5.     Modernizm, gerçeğin dış dünyada değil insanın iç dünyasında olduğuna inanır. Bu nedenle psikolojik olana, bireyin ruhuna, bilinçaltına yönelir.

6.     Bireysellik ve bireyin kozmik yalnızlığı anlatılır.

7.     Anlatıcı "ben"i ön plana çıkarır.

8.     Bireysel ve toplumsal huzursuzluk geniş biçimde işlenir.Bireyin toplumla olan çatışması en çok işlenen konular arasındadır.

9.     Eserlerdeki kişiler genelde huzursuz,yalnız, iç dünyasına kapalı,yaşamla mücadele eden geleneğe karşı çıkan tiplerdir.

10. Modernizme göre varlıklar, nesneler, durumlar aslında göründükleri gibi değildirler.

11. Yapı unsurlarının önemi yoktur.Geleneksel roman yapısı önemini yitirmiştir.

12. Olay örgüsü, insana özgü gerçekliği ve estetik kaygıyı yansıtmalıdır.

13. Eserlerde kahramanlar yaşanan olaylara alaycı bir tutumla yaklaşırlar.

14. Yapıtlarda sanatsal boyuta, tekniğe, dilin kullanımına ve biçimine önem verilir.

15.  Alegorik anlatımdan ve sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanan şiirsel bir dil kullanılmıştır.

16.  Simgelere, mitolojiye ve mistisizme yönelmişlerdir.

17. Genellikle küçük burjuva aydınlarının bunalımlı hayatı ele alınır.

18. Çoğunlukla iç çözümle, iç konuşma, iç monolog,bilinç akışı,geriye dönüş teknikleri kullanılır.


Bu anlayışı benimseyen sanatçılar:

Oğuz Atay ,                     

Oktay Akbal,

Adalet Ağaoğlu,              

Yusuf Atılgan,

Vüsat O. Bener,              

Bilge Karasu,

Nezihe Meriç,                 

 Ferit Edgü,

Mehmet Eroğlu              

Füruzan

Nazlı Eray                       

Pınar Kür

Cemil Meriç

 

  PDF LİNKİ SAYFANIN  AŞAĞISINDA

 

 Kaynaklar:

derskonum.com

onedebiyat.net

12.Sınıf Edebiyat Kitapları

                                                                 HAZIRLAYAN: Mustafa Şahin EDEBİYAT

 

 

4-1980 Sonrası Cumhuriyet Dönemi Romanı

1-1980’den sonra Türk siyasi ve toplumsal hayatındaki değişmeler romanları etkiler.

2-Genelde edebiyat bilimcileri ve eleştirmenlerinin 12 Eylül 1980 sonrası edebiyatla ilgili paylaştıkları ortak görüş, romanın bu tarihten sonra kökünden bir değişim geçirdiği ile igilidir.

3-12 Eylül 1980 darbesi siyasi solu zayıflatmakla beraber siyasetin dışında, toplumsal duyarlılıktan ve sorumluluktan uzak kayıtsız bir kuşak yaratmıştır.

4-Darbenin yol açtığı etkiyle beraber, 1980 sonrası edebiyat eğilimine dünya çapında eşlik eden postmodernizm de önemli bir faktördür

5-1980 öncesi romanlarında sosyal konuların öne çıkarılıp, anlatım biçiminin ve tekniklerinin fazla dikkate alınmaması durumu, 80 sonrası tam aksi bir görünüme dönüşmüştür

6-Romanın konusu artık toplumsal içeriklerden uzaklaşmıştır; genel eğilim psikolojik, fantastik, mistik, yani gerçek üstü süjelerden oluşmaktadır

7-İhtilâl’in karamsar atmosferi iyi şeylerin doğmasını engelledi. Dolayısıyla edebi alanda da kısmi kısırlık görüldü. Edebi bir işlev gücünü yitirdiğinden durgunluk ortaya çıktı. Bu durgun ortam, solun cinselliğe, bireyselliğe kaymasına, sağın ise tasavvufa yönelimini hızlandırdı.

8-Etnisitenin yüceltildiği, farklılığın, marjinalliğin savunulduğu, eşitliğin sözünün bile edilmediği romanlar yazılır.

 9-80’li yıllar romanında görülen bir başka konu ise iç göçün hızlanması yanında dış göçün dönen, dönemeyen insanların başlı başına roman konusu oluşudur. Avrupa’daki ikinci ve üçüncü kuşak nesillerin sorunları bir yönüyle bu dönemde dile getirildi.

10-Son yılların ağırlıklı romancıları olan kadın yazarlar kadar, erkek yazarlar da  günümüz Türkiye’sinin aydın kadın davranışlarını yansıtamamışlardır.  Karşı cinsle ilişkilerinde gerçeğe uymayan bir hafiflik, bir “geniş mezheplilik” görülmektedir. 

11-1980 sonrası Türk romanında ideolojik kavgaların durulması tam bir hesaplaşma döneminin başlamasına yol açmıştır. Eleştirel, objektif bakış, o kaos geçmişi açık seçik ortaya sermiş, ironik bir anlatıma sebep olmuştur

12-Seksenli yıllar romanı yakın tarihi, aydın sorumluluğu gibi işlenmiştir.

13-80 sonrası Türk romanında roman denemeye yakın bir hal almıştır. Roman“düşünsel-eleştirici” çizgiye yaklaşarak  denemeye yakın bir yol takip eder.

14-Bu dönemde roman, insanın iç dünyasına yönelmekle beraber, yapay iç dökme biçimine dönüştü. 

15-Medya pazarında öne çıkarılan yazar/romancı kimlikleri, ortaya konulan ürünleri(ni)n niteliksel yanlarını gölgeler.

16-1980'den sonra çıkan romanları içerik açısından kabaca beş ana başlık altında toplayabiliriz:

Tarihselcilik (Batılılaşma sorunsalı, tarihe kaçış),  iç göç (kentleşme),  ideolojik kimlik bunalımı (sol geçmişin tasfiyesi),  emansipasyon (erkek ve kadın eşitliği, ilişkiler sorunsalı) ,kuşaklar arası çatışma konusunu işleyen romanlar.

*Yeni Gelenekçi romanda

Tarık Buğra, Nezihe Araz, Muhtar Tevfikoğlu, Mustafa Necati Sepetçioğlu,  Emine Işınsu, Tahir Kutsi Makal, Mehmet Niyazi Özdemir, Sebahat Emir, Sevinç Çokum, Mustafa Kutlu, Durali Yılmaz, Hasan Kayıhan, Osman Çeviksoy, Necdet Ekici;

 

* İslami romanda

 Hekimoğlu İsmail, Rasim Özdenören, Ali Haydar Haksal, Sadık Yalsızuçanlar, Şükrü Karaca, Halime Toros;

 

*Soyut romanda

Leyla Erbil, Ferit Edgü, Tomris Uyar, Nedim Gürsel;

 

*Postmodern romanda ve dönemimiz romanında

Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Selim İleri, Nazlı Eray, Orhan Pamuk, Buket Uzuner, Nihat Genç, Latife Tekin, Nazan Bekiroğlu, Metin Kaçan, Kürşat Başar, Elif Şafak, İhsan Oktay Anar(düşsel-gereklik)… yer alır.

 

  PDF LİNKİ SAYFANIN  AŞAĞISINDA


POSTMODERNİZM NEDİR? ÖZELLİKLERİ VE TEMSİLCİLERİ

A) Sözlük Anlamıyla: Postmodernizm: Post-modern-izm: (Post: Sonraki, sonra gelen / Modern: Şimdiki, şimdi olan, yaşanmakta olan/ İzm: Belirli düşünce, doktrin)

B) Terim Anlamıyla:

Modernizmden sonra gelen, onu eleştiren, onun özelliklerine karşı gelen veya onu tamamlayan bir düşünce hareketidir. Burada iki nokta vardır. Modernizmden sonra gelmesi ve onun eksik yönlerini tamamlaması.

ÖZELLİKLERİ

1) Postmodernizm, modernizme, “akıl” ile her şeyi çözümlemeye çalışan tavra, manevi değerleri reddeden anlayışına karşı çıkar.

2) Postmodernizm arayış sürecidir ve  hayatı bir oyun gibi görür.

3) Postmodernizm, klasik roman kurgusunu altüst eder. Kuralsızlık bu edebiyatın temel özelliğidir.

4) Türler-arası, metinler-arası ilişkiler postmodernizmin temel özelliğidir.

5) Romanda mizah ve ironi vardır. Postmodern yazar, modern dünyanın olumsuzlukları, yanlışlıkları ve karmaşası karşısında karamsar bir tavır değil, onu belli ölçüde kabullenen, ciddiye almayan ve onunla alay eden bir tavır sergiler.

6) Üstkurmaca da postmodern romanın özelliklerindedir. Ayrıca "roman içinde roman" da üstkurmacanın özelliğidir. (Üstkurmaca, genel anlamıyla, romandaki evrenin, kurmaca olduğunun açıkça vurgulanmasıdır.)

7) Çoğulculuk da postmodernizmin temel özelliğidir.

8) Romanda bilinç akımı tekniği vardır. Tamamlanmamış, kesik kesik ifadeler modern insanın zihinsel karmaşasını yansıtır.

9) Postmodern romanda dil, ilkesiz, gelişigüzel, ama çarpıcı birliktelikler yaratmalıdır. Bunun için postmodernistler, gelenekleşmiş tür, şekil, anlatım tarzları ve dilin kullanış biçimlerini reddederler.

10) Postmodernizmde dilin, edebiyatın bir oyun olduğu düşüncesi vardır. Dille olabildiğince oynamak, hayatı değil, oyunu verebilmek amacı vardır.

11) Postmodernizmde;metinler arasılık,kolaj,pastiş,üst kurmaca, parodi gibi anlatım teknikleri kullanılır.

KISACA

*1970'lerden sonra görülür     

 *Öneki anlayışları reddetme vardır.

*Konu değil şekil/işleniş önemlidir.

*Modernizmin insanda oluşturduğu yıkım anlatılır.

*Yeni anlatım teknikleri kullanılır.

 *Dil oyunlarına başvururlar.                                     

*Gizem ve farkındalık yaratma amaçlanır



Dünya Edebiyatında Post-Modernizm Temsilcileri


 Roland Barthes

 Virginia Woolf

 Alain Robbe-Grillet

 Octavio Paz

 Robert Musil 

 Umberto Ece

 Franz Kafka

 James Joyce

 Max Frisch 

 İtalo Calvin

 Albert Camus 


Genel olarak ismi anılan yerli postmodern yazarlar ve yapıtları şöyledir:


*Oğuz Atay, ( Tehlikeli Oyunlar, Tutunamayanalar, Korkuyu Beklerken)

*Orhan Pamuk, ( Benim Adım Kırmızı, Kara Kitap)

*Hasan Ali Toptaş, ( Bin Hüzünlü Haz)

*Metin Kaçan, ( Fındık Sekiz)

*Latife Tekin, ( Sevgili Arsız Ölüm)

*Bilge Karasu, ( Gece, Troyoda Ölüm Vardı)

*Murat Gülsoy, ( Bu Kitabı Çalın, Bu Filmin Kötü Adamı Benim)

*Elif Şafak, ( Mahrem, Pinhan)

*Sema Kaygusuz, ( Yere Düşen Dualar, Sandik Lekesi)

*İhsan Oktay Anar, ( Puslu Kıtalar Atlası, Afrasiyab'in Hikayeleri)

*Süreyya Evren, ( Kanlar Ülkesinde Karnaval, Ur Lokantası, Postmodern Bir Kız


*Bunlara Ek: İhsan Oktay, Nedim Gürsel, Bilge Karasu, Pınar Kür,Selim İleri, İnci Aral, Buket Uzuner.



5-Türk Dünyası Edebiyatında Roman

Türkiye dışında yaşayan Kırgız, Kırım, Türkmen, Azeri, Özbek, Tatar gibi Türk boylarının oluşturdukları edebiyattır.

  1. Bu boylar, uzun süre Sovyetler Birliği’nin idolojik ve siyasi baskısı altında kalmışlardır.
  2. Sovyetler Birliği içerinde yaşayan bu boylar dil ve anlatım yönünden başarılı eserler vermişlerdir.
  3. Sovyetler Birliği içerinde yaşamanın verdiği bir sonuç olarak Rus edebiyatının izleri görülür.
  4. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsız birer cumhuriyet hâline gelirler.
  5. Roman ve hikaye türlerin ortaya çıkışında halk hikâyelerinin, destanların, efsanelerin, mesnevilerin, Batılı eserlerin ve bazı Rus
  6. yazarların etkisi vardır.
  7. Eserlerde genellikle savaş,aşk, halkın yaşantısı gibi konular işlenmiştir.
  8. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra özellikle milli kimlik, Tükçe ve Türklük bilinci, baskı altında geçen dönemin olumsuz izleri,Sovyet Rusya'nın yaptığı olumsuz yönetim anlayışları (işkenceler,dil yasakları,eğitimden mahrum etme,soykırım) gibi konular işlenir.
  9.  

Türk dünyası edebiyatının önemli temsilcileri:

Azeri edebiyatı :  Neriman Nerimanov, İsa Hüseynov ,Sabir Ehmedov, Seyid Hüseyin 

Tatar edebiyatı : Musa Akyiğit, Muhammed Zahir Bigi

Kırım edebiyatı : Cengiz Dağcı, İsmail Gaspıralı 

Kırgız edebiyatı : Cengiz Aytmatov, Ali Tokombaev 


 PDF LİNKİ SAYFANIN  AŞAĞISINDA

👇👇👇👇👇


12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Konu Anlatımı PDF Ders Notları
👇👇👇👇👇


Post a Comment

Daha yeni Daha eski

Subscribe Us

INNER POST ADS