9.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Ders Notları PDF
1. Tiyatro Nedir ? Özellikleri
2. Tiyatronun Öğeleri
3. Tiyatro Terimleri
4. Tiyatronun Kısa Tarihçesi
5. Modern Tiyatro Türleri
A-Trajedi
B-Komedi
C-Dram
D-Müzikli Tiyatrolar
1-Tiyatro
Nedir ? Öz
*Olmuş ya da olması düşünülmüş birtakım olayların
sahne üzerinde, gerçeğe uygun bir şekilde oyuncular tarafından gösterilmesine tiyatro denir.
VİDEO ANLATIM -PDF NORLAR aşağıda
Tiyatronun Özellikleri
*Olay çevresinde oluşan edebi metinler
içerisinde sınıflandırılır.
*Kurmaca metinlerdir.
*Amaç estetik haz vermektir.
*Dil şiirsel-heyecana bağlı işlevlerde
kullanılır
*Tiyatro eseri, olayları oluş halinde
gösterir ve buna drama denir.
*Hayattaki olayları
konu edinen, sahnede oynanmak amacıyla
yazılan edebi eserdir.
Bu eserlerde olaylar yazarın ağzından
anlatılmaz, eserin kişileri tarafından doğrudan
doğruya söylenir ve yapılır.
*Konuyu-metni-iletiyi oyuncular
canlandıracağı için jest-mimik-oyunculuk kabiliyeti çok önemlidir.
*Tiyatroda da roman ve öyküde olduğu
gibi serim, düğüm ve çözüm evreleri vardır.
*Dramatik bir eser, olayların
gelişmesine göre bazı bölümlere ayrılır, bunlara perde denir.
*Tiyatronun etkileyiciliği ve gücü, güzel sanatların neredeyse tüm dallarını
(edebiyat, müzik, resim, dans...) kendinde toplamasından, tüm duyu
organlarımızı etkilemesinden gelir.
*Okur - yazar olmayı gerektirmeden geniş
bir kitleyle yüz yüze iletişim kurduğu için tiyatronun kitleleri harekete geçirme ve yönlendirme gücü vardır.
*Tiyatro doğrudan doğruya insanın
serüvenlerini, kendisiyle ve çevresiyle olan çatışmalarını, sosyal yaşayışını,
sorunlarını konu alır.
*Olayları
ve kişileri canlı olarak gözümüzün önüne getirmesi, yaşatması, seyirciyi çok yönlü ve derin bir biçimde
etkilemesi; tiyatronun seyirciye yeni bir yaşantı, yeni bir dünya görüşü
kazandırmasında önemli bir etkendir.
*Tiyatro, her ülkede din törenlerinden
doğmuştur.
*Bu sanat, dinlere ve toplum şartlarına
göre, her ülkede ayrı özellikler göstermiştir.
VİDEO ANLATIM -PDF NORLAR aşağıda
2-TİYATRONUN ÖGELERİ
Tiyatronun ; eser, dramatik örgü,kişiler,
sahne, dil-ifade,seyirci, oyuncu, yönetmen,
gibi öğeleri vardır.
TİYATRONUN ÖGELERİ |
|||
*Eser
|
⁕
Sahnede canlandırılmak amacıyla yazılan edebî metinlere tiyatro eseri denir.
Tiyatro eserinde olaylar oluş hâlinde
gösterilir, yazar varlığını hissettirmez ve bir anlatıcı bulunmaz. |
||
*Dramatik
Örgü/(Olay Örgüsü |
⁕
Tiyatro eserinde olay, genelde yaşamdan alınır ya da gerçeğe benzer; çünkü
sahneleme zorluğu, olay örgüsünde çok geniş olaylara, olağanüstülüklere ve
dağınıklığa izin vermez.⁕ Olay, çoğunlukla bir savaşımdan (mücadeleden), yani
iki gücün çatışmasından doğar. Çatışan güçler, insanla insan, insanla hayvan,
insanla doğa, insanla doğaüstü varlıklar vb. olabilir. Tiyatro eserinde
olayların hareket hâlinde sergilenmesine aksiyon (eylem) denir. |
||
*Kişiler
(Şahıs Kadrosu)
|
⁕
Tiyatro eserinde dramatik örgüyü var eden, yaşayan ve yaşatan insanlara şahıs
kadrosu denir. Şahıs kadrosunda temel unsur insandır ancak insanın dışındaki
varlıkların (cin, peri, ejderha, ağaç, ev, hayvanlar vb.) da insani bir
kimlikle şahıs kadrosu içinde yer alması mümkündür. ⁕
Oyun kişisi, ya insanın ortak ve genel özelliklerini simgeleyecek biçimde tip
olarak ele alınır; ya da insanın kişisel özelliklerini yansıtacak biçimde
karakter olarak işlenir. (Oyuncu ⁕ Bir rolü oyunculuk sanatı uyarınca oynayan (sahnede
canlandıran) sanatçıya oyuncu denir. Erkek oyuncuya aktör, kadın
oyuncuya aktrist denir)
|
||
TİYATRONUN ÖGELERİ |
|
||
Sahne/Mekan
|
⁕
Tiyatroda oyunun oynandığı, olayın geçtiği yerdir. Sahne, izleyicilerin kolayca
görebilmeleri için genellikle yerden belirli
bir ölçüde yüksek olan; oyun, müzik gibi her türlü gösteri yapmaya uygun
alandır. ⁕
Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün dekor bakımından değişik olan küçük
kısımlarına da sahne denir |
|
|
Zaman:
|
Metindeki olayların yaşandığı zamandır. Tiyatroda
olayların gerçekleştiği zaman sahnede dekorlarla tasvir edilir |
|
|
Üslup:
|
⁕Bir
sanatçıya,bir çağa veya bir ülkeye özgü teknik,renk,biçimlendirme ve söyleyiş
özelliğine üslup denir.Her tiyatro yazarının kendine özgü bir üslubu
vardır.Yazar,eserini kendi duyuş,düşünüş ve anlatış özelliklerine göre
oluşturur. ⁕Tiyatroda,toplumun
çeşitli kesimlerinden kişiler ve olaylar canlandırılır.Fakat kişilerin
konuşmalarını ve olayları sahnede olduğu gibi yansıtmak yeterli olmaz.Konuşmaların
ve olayların aktarımında yazarın yorumlaması da önemlidir.Yazarın
kişiselliği,kullandığı dilin yapısı,anlatılmak istenen konu,eserin yazıldığı
zaman,üslubun oluşmasında etkili olan öğelerdir. |
|
|
Seyirci:
|
⁕
Tiyatro izleyicisine seyirci denir. ⁕
Tiyatroda, diğer sanatlardan farklı olarak seyirciyle oyuncuların aynı
ortamda olması etkileşimde canlılığı getirir. Bu nedenle oyuncu ve izleyici
arasında sürekli duygu alışverişi vardır. Tiyatroda seyirci ve oyuncu iki
temel ögedir, birlikte duyar ve düşünürler. |
|
|
Yönetmen
:
|
Sinema ve
tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği
her anı yöneten kimsedir. Rejisör denir |
|
3-TİYATRO
TERİMLERİ
Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları,
deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme.
Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
Aksiyon: Roman, hikâye, tiyatro vb. türlerde konuyu genişleten asıl
olaylar. Genel anlamıyla hareket.
Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.
Aktrist:
Kadın tiyatro sanatçısı.
Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri
bozmadan yansıtabilme özelliği.
Antik tiyatro: Eski Yunan - Lâtin tiyatrosu.
Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 1914'te kurulmuştur.
Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada
kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane
dekor, stilize dekor.
Diyalog: İki kişi arasında karşılıklı konuşma. Roman, hikâye ve
tiyatroda kahramanların konuşmaları.
Döşeme: Türk Halk Edebiyatında "başlangıç" karşılığı
kullanılan bir kelime.
Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; olduğundan
daha acıklı bir şekle sokmak.
Dublör: Tiyatroda ve sinemada bir rolün yedek oyuncusu.
Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay.
Bugünkü perde karşılığı.
Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden perde
arası gösterisiydi, sonra bağımsız oldu.
Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda
belli bir vak'anın geçtiği bölüm.
Feeri: Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma,
cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
Grotesk: Gülünç, güldürücü.
Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri
beden hareketleri.
Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde
ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği
küçük tiyatro.
Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktristlerce bağlatılan
oyunlu ve neşeli şarkılar.
Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu
şarkıcılar topluluğu.
Kostüm: Tiyatroda sanatçıların
giydiği oyuna uygun kıyafet.
Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
Maket: Tiyatroda dekor taslağı.
Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz. ağız, yüz hareketleriyle
anlatılması.
Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip
uygulanması.
Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü.
İnsanın içinden kendisiyle konuşması.
Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri
türlerde kahramanların konuşmaları.
Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz
ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları,düşünceleri, tutkuları anlatmaya
yarayan tiyatro çeşidi.
Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından kapanmasına kadar
geçen bölüm.
Piyes: Tiyatro eseri.
Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.
Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne
çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.
Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde
gösterecekleri eserlerin listesi.
Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların,
eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
Rövü (revü): Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün,
dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde,
kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro
sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini
fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Şakşak: Ona oyununda Pisekâr'ın elinde bulunan kapalı yelpazeye benzer
bir gürültü aracı. Vuruşlarda ses çıkarır.
Tablo: Tiyatro eserlerinde, perdeden daha küçük bölümlerin her biri. Bir
perde çeşitli lablolara bölünmüş olabilir.
Takım: Orta oyununda kişiler, rol alan bütün sanatçılar.
Temaşa: Tiyatro.
Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler.
Tirajik: Korku, sıkıntı, şiddetli heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu
ölümle neticelenen.
Trajikomik: Hem acı,hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro.Olaylar
gülünç ama olay acınacak hâlde verilir.
Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin
konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler.
Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
VİDEO ANLATIM -PDF NORLAR aşağıda
4-KISA
TARİHÇE
Batı tiyatrosunun kökeni
Antik Yunan tiyatrosuna, Antik Yunan tiyatrosunun kökeni ise
şarap ve bağ bozumu tanrısı olduğuna inanılan Dionysos adına MÖ 6.
yüzyılda düzenlenen şenliklere dayanır. Yunan
tiyatrosunda sadece iki tür oyun vardı: trajedi ve komedi. Bugün tiyatronun
simgesi haline gelen gülen ve ağlayan maskeler bu uygulamanın bir uzantısıdır. bu
dönem tiyatrosu Aristoteles'in "üçlü birlik" ilkesine dayanır: olay,
yer ve zamanda birlik. Bu şenliklerde ilk örnekleri verilmeye başlanan trajedi
ve komedilerle 18. yüzyılda ortaya çıkan dram, modern tiyatronun
temellerini oluşturan tiyatro türleridir.
İlk tiyatro şenliği M.Ö. 534 yılında Atina'da yapılmıştır.
Türk Tiyatrosu Tanzimat dönemine kadar
geleneksel boyutta varlığını sürdürür.
Geleneksel tiyatromuzda dört
önemli tür vardır. Bunlar:
1. GÖLGE OYUNU(KARAGÖZ):Deriden kesilen ve tasvir
adı verilen birtakım şekillerin, arkadan ışık yardımıyla beyaz bir perde
üzerine yansıtılmasına dayanan bir gölge oyunudur.
2- ORTA OYUNU: Bir meydan ortasında
kişiler tarafından icra edilen, içinde müzik, dans, şarkı bulunan sözlü ve
doğaçlama bir oyundur.
3-MEDDAH:Methedici(övücü),taklitler yapıp hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçıya meddah
denir.Günümüzdeki stand-up gösterilerinin temeli demek doğru olur
4- KÖY SEYİRLİK OYUNLARI: Köylerde oynanan, önemli dönemlerde icra edilen,
oyuncularının köy halkından olduğu oyunlardır.
*Modern tiyatro, Türk
edebiyatına Tanzimat Dönemi’nde Batı’dan gelmiştir. Modern anlamda ilk
tiyatromuz Şinasi tarafından yazılan Şair Evlenmesi eseridir. Namık
Kemal’in Vatan yahut Silistre oyunu da sahnelenen ilk eserimiz olmuştur.
Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Mithat Efendi, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit
Tarhan, Ahmet Vefik Paşa, Güllü Agop gibi sanatçılar tiyatro türünde önemli
çalışmalar yapmışlardır.
*Servetifünun Dönemi’nde İstibdat dönemi nedeniyle yavaş da olsa
tiyatro türü gelişimini sürdürmüştür.
*Fecriati Dönemi’nde geri planda kalan tiyatro,
Millî Edebiyat Dönemi’nde ön plana çıkmıştır. İlk kadın oyuncu Afife
Jale bu dönemde sahneye çıkar. Musahipzade Celal bu dönemin en önemli
tiyatro yazarlarındandır.
*19. yüzyılın sonlarıyla 20. yüzyılın başlarında
altın çağını yaşayan ortaoyunu, Tanzimat'ta benimsenmeye başlayan Batı modelindeki
tiyatro ile uzun süre yarışmış, Cumhuriyet'ten sonraysa öbür geleneksel
türlerle birlikte silinmeye yüz tutmuştur.
VİDEO ANLATIM -PDF NORLAR aşağıda
5-Morn Tiyatro Türleri:
A-TRAJEDİ
Konusunu tarih ya da mitolojiden alan,
acıklı bir sonu olan seyirciye, hayatın acıklı yönlerini göstermek, ahlak,
erdemi anlatmak için yazılmış tiyatro türüdür.
1. İlk örnekleri MÖ 6.
yüzyılda Antik Yunan’da verilmeye başlanmıştır.
2. Dramatik örgü,
genellikle yüceltilmiş sözlerle konuşan bir kahramanın iyi bir durumdan kötü
bir duruma düşmesi üzerine kurulmuştur.
3. Temel amaç, tutkuların
insanı felakete sürükleyebileceğinin izleyiciye gösterilmesidir:
İzleyici iyi insanların tutkularına
yenik düştüklerinde kötü bir sonla karşılaştıklarını sahnede görünce bundan
etkilenip korku ve acı duyacak, kendi ruhunu tutkularından arındıracaktır.
4. Tragedyalar baştan
sona ciddi bir hava içinde oynanmış; izleyicide ürperti, korku, acı
uyandıracak olaylara sahnede yer verilmemiş; sahne dışında gerçekleştirilen bu
olayların haberleri sahnede duyurulmuştur.
5. Tragedyalar, diyalog
ve koro bölümlerinden oluşmuştur.
6. Tragedyada konular
tarih ve mitolojiden alınmış, erdem ve ahlâk gibi değerler yüceltilmiş, üç
birlik kuralına uyulmuştur.
7. Tragedyalar manzum
olarak yazılmıştır.
8.Kötü, bayağı söz ve söyleyişler yoktur
Eski Yunan'da: Aiskhylos,
Euripides, Sophokles
Fransız
edebiyatında: Corneille ve Racine temsilcileridir.
B-KOMEDİ
İnsanların ve olayların gülünç yanlarını
sergileyen her tür tiyatro eserine komedi denir. İlk komediler de
trajediler gibi Antik Yunan’da yazılmış ve oynanmıştır.
klasik komedyaların
özellikleri:
1.
Komedyada kişisel ve toplumsal bozuklukların yol açtığı
gülünç durumlar sahnelenmiş, seyircinin güldürülürken düşündürülmesi ve
doğru yola yönlendirilmesi
amaçlanmıştır.
2.
Komedyada konular, günlük yaşamdan; kişiler halktan seçilmiştir.
3.
İzleyicinin korkmasına ve acı duymasına neden olabilecek
her tür olay sahnede gösterilebilmiştir.
4.
Antik Yunan ve Roma komedyaları diyalog ve koro bölümlerinden
oluşmuş; manzum olarak yazılan bu metinlerde üç birlik kuralına
uyulmuştur.
5.
Üslupta soyluluk aranmamış, metinde her türlü kaba söze
yer verilebilmiştir.
6. Üç birlik kuralına uyulur.
7. Birbiri ardınca
süren koro ve diyalog bölümleri vardır.
8.
Antik komedyanın en tanınmış yazarları, Aristophanes,
Menandros ve Plautus’tur. Moliere de 17. yüzyılda birçok
komedya yazmıştır.
Komedi Türleri
a. Karakter komedyası: Kişilerin olumsuz,
çarpık, gülünç taraflarının ön plana çıkarıldığı komedyalara karakter komedyası
denir. Moliere’in Cimri ve Tartuffe, Shakespeare’in Venedik
Taciri, bu tür komedyalara örnek gösterilebilir.
b. Töre komedyası: Toplumun,
geleneklerin ve çeşitli toplumsal değerlerin gülünç, çarpık ve aksayan
yönlerinin ele alındığı komedyalara töre komedyası denir. Aristophanes’in Eşek
Arıları, Moliere’in Gülünç Kibarlar, Gogol’ün Müfettiş,
c. Entrika komedyası: Olayların, insanı
şaşırtacak, kişide merak duygusu uyandıracak biçimde geliştiği komedya türüne
entrika komedyası denir. Moliere’in Scapin’in Dolapları, Shakespeare’in Yanlışlıklar
Komedyası bu
Eski Yunan'da Aristophanes, Menandros, Terentius, Plautus, Fransız Edebiyatı’nda Moliere
temsilcileridir.
Edebiyatımızdaki modern tiyaro türünün ilk örneği
olan Şinasi’nin Şair Evlenmesi, töre komedyalarına örnek
gösterilebilir. |
C-DRAM
Yüzyıllar boyunca trajedi ve komediden
ibaret olan Batı tiyatrosuna 18. yüzyıldan itibaren dram türü
eklenmiştir: Dram, klasisizm akımının kuralcılığına karşı gelişen romantizm
akımıyla birlikte ortaya çıkmış bir tiyatro türüdür. Dram kelimesi, sonraki
zamanlarda tragedya ve komedya dışındaki bütün tiyatro eserlerini, hatta bütün
bir tiyatro edebiyatını karşılar hâle gelmiştir. Tür olarak dram: Hayatı olduğu gibi acıklı ve gülünç yönleriyle sahnede göstermek
için yazılan tiyatro eseridir.
Romantizm akımıyla
şekillenen dram (romantik dram) türünün belli başlı özellikleri şunlardır:
1. Yaşamı, olayları,
kişileri gerçek dünyada olduğu gibi,
gülünç ve üzücü, olumlu ve olumsuz
yanlarıyla birlikte
verme amacı vardır.
2. Konular günlük
hayattan alınabileceği gibi tarihten de
alınabilir. Hem acıklı hem de gülünç
sahneler bulunur.
3. Kişiler yaşamın her
alanından, halkın her kesiminden
seçilebilir.
4. Her millet kendi
kimliğini yansıtan ögeleri kullanabilir.
5. Üzüntü ve korku
verici olaylar sahnede gösterilebilir.
6. Nazım ya da nesir
yoluyla yazılabilir.
7. Üç birlik kuralında
yer alan zaman ve yer birliği kuralına uyma zorunluluğu yoktur.
8. Bu tiyatro türünün gelişmesine Shakespeare, Goethe, Schiller ve Victor Hugo’nun önemli katkıları olmuştur.
D-Müzikli Tiyatro: Müzikli
tiyatrolar, sözleri müzikle bestelenerek sahnede canlandırılan oyunlardır. Bu
tür tiyatrolarda konunun bir bölümü veya tamamı bestelenmiş olabilir.
Opera: Trajedi ve dramın bütün sözlerinin müzikle
bestelenmiş şeklidir. Tamamı bestelenmiş olarak müzik eşliğinde sahnelenen
operalar, kültür seviyesi yüksek olan toplumsal tabakalara seslenir. Müzikli ve
duygusal tiyatro eserleri içinde sanat değeri en yüksek tür olan operalarda,
oyuncular eseri büyük bir orkestra eşliğinde sahneler.
Operet: Bu tiyatro türünde sözlerin bir kısmı müzikli,
diğer kısmı müziksizdir. Operetlerde oyunun müziksiz olan kısmı daha fazladır.
Halkın pek çok kesimini içeren geniş bir kitleye seslenir. Basit bir anlatımı
olan operet, halkın anlayabileceği bir dile sahiptir. Bu tür, halk için
yazılan, onu seviyesine uygun olan eğlenceli ve hafif konuları içerir.
Komedi müzikal: Vodvil veya komedi türü
oyunların arasına müzik parçalarının konması şeklinde ortaya çıkan tiyatrodur.
Bale: Sözsüz tiyatro oyunu olan bale, sahne eserindeki
konunun müzik ve dansla canlandırılmasından ibarettir.
Revü: Tablo, skeç, şarkı ve monolog gibi sahnelerden
kurulu, daha çok. gündelik olayları alaya alan ve taşlayan gösteri türüne
denir. Operetin daha hafif bir biçimi olan revü; dedikoducu, geveze, boşboğaz
bir kadın ile bir erkeğin konuşmaları şeklinde sergilenir. Aralarda müzik ve
danslara yer verilir.
Skeç: Genellikle bir nükteyle son bulan, az kişili ve
yalın, şakacı bir içeriği olan kısa, müzikli oyundur.
Vodvil: Hareketli, eğlenceli
bir konuya dayanan, içinde şarkılara da yer verilen hafif komedidir. Bu nedenle
vodvil, bir "komedi türü" olarak da gösterilir.
Pandomim: Duygu ve düşünceleri müzik ve türlü eşyalar
aracılığıyla ortaya koyan, bazen dansla, bazen de el, kol, ayak ve yüz
hareketleriyle yansıtan, sözlerin yer almadığı oyundur
VİDEO ANLATIM -PDF NORLAR aşağıda
Yorum Gönder