12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Ders Notları PDF
12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Ders Notları PDF, 12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Konu Anlatımı PDF,12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Ünitesi Ders Notları PDF İndir,
12.sınıf türk dili ve edebiyatı ders notları 2019-2020,12.sınıf türk dili ve edebiyatı ders notları yeni müfredat,12. Edebiyat Ders Notları PDF,12.sınıf türk dili ve edebiyatı ders notları pdf 2019,12. sınıf türk dili ve edebiyatı konu anlatımı pdf,12. sınıf edebiyat 2. ünite ders notları,12.sınıf türk dili ve edebiyatı ders notları
onedebiyat.net 'in değerli öğretmen-öğrenci-eğitimsever takipçileri.
Muhsin ERTUGRUL
İçerik:
2. Tiyatro Terimleri
3. Kısa Tarihçe
4. Türk Edebiyatında tiyatro alanında ilkler
5. Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu
A-1923-1950 Yılları Arasında Cumhuriyet Dönemi tiyatro özellikleri
B-1950-1980 Yılları Arasında Cumhuriyet Dönemi tiyatro özellikleri
C-1980 Sonrası Türk Tiyatrosu
6. Dünya Edebiyatında Tiyatro
7. Ünite İle İlgili Önemli Sanatçılar
1-Tiyatro Hakkında Genel Bilgiler
Olmuş ya da olması düşünülmüş birtakım olayların sahne üzerinde, gerçeğe uygun bir şekilde oyuncular tarafından gösterilmesine tiyatro denir.
Tiyatro türü, Yunanlıların MÖ 6. yüzyıldaki dinsel törenlerinden (Bereket tanrısı Dionysos adına düzenlenen şenliklerden) doğmuştur.
Tiyatronun ögeleri:
Tiyatronun ; seyirci, oyuncu, sahne, eser, dil ifade,dramatik örgü gibi öğeleri vardır.
Tiyatro eserlerinde oyunun temeli konuşmaya (diyaloğa) dayanır. Bu bakımdan tiyatroda konuşma üslubu ağır basmaktadır.
Tiyatro eserinin diğer temel özelliği okunmak için değil, oynanmak için yazılmış olmasıdır.
2-TİYATRO TERİMLERİ
Absürd Tiyatro: İnsanın yaşama, doğaya olan uyumsuzluğunu, doğadan
kopmuşluğunu sezdirici bir yolla aktaran tiyatro türü.
Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme.
Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
Aksiyon: Roman, hikâye, tiyatro vb. türlerde konuyu genişleten asıl olaylar. Genel anlamıyla hareket.
Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı. Aktrist: Kadın tiyatro sanatçısı.
Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.
Antik tiyatro: Eski Yunan - Lâtin tiyatrosu.
Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 1914'te kurulmuştur.
Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.
Diyalog: İki kişi arasında karşılıklı konuşma. Roman, hikâye ve tiyatroda kahramanların konuşmaları.
Döşeme: Türk Halk Edebiyatında "başlangıç" karşılığı kullanılan bir kelime.
Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.
Dublör: Tiyatroda ve sinemada bir rolün yedek oyuncusu.
Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. Bugünkü perde karşılığı.
Fantazi pastoral: Çobanların hayatını fantazilerle süsleyerek anlatan tiyatro çeşidi.
Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız oldu.
Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vak'anın geçtiği bölüm.
Feeri: Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
Grotesk: Gülünç, güldürücü.
Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.
Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.
Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktristlerce bağlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.
Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.
Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.
Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
Maket: Tiyatroda dekor taslağı.
Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan tuvalet ve değişiklikler.
Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz. ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.
Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.
Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.
Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.
Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları,düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.
Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından kapanmasına kadar geçen bölüm.
Piyes: Tiyatro eseri.
Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.
Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.
Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.
Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
Rövü (revü): Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
Sahne eseri: Tiyatro eseri, piyes.
Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Şakşak: Ona oyununda Pisekâr'ın elinde bulunan kapalı yelpazeye benzer bir gürültü aracı. Vuruşlarda ses çıkarır.
Tablo: Tiyatro eserlerinde, perdeden daha küçük bölümlerin her biri. Bir perde çeşitli lablolara bölünmüş olabilir.
Takım: Orta oyununda kişiler, rol alan bütün sanatçılar. Temaşa: Tiyatro.
Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler.
Tirajik: Korku, sıkıntı, şiddetli heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.
Trajikomik: Hem acı,hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro.Olaylar gülünç ama olay acınacak hâlde verilir.
Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
HAZIRLAYAN: derskonum.com.. Mustafa ŞAHİN
3-KISA TARİHÇE
Eski Yunan’da MÖ 6. yüzyılda Dionysos (Dionis) adındaki tanrı kahraman adına düzenlenen dinî törenlerden doğan ve zamanla sanat hâline gelen tiyatro, Eski Yunan’da büyük gelişme sağlamış, çeşitlenerek günümüze ulaşmıştır.
Türk Tiyatrosu Tanzimat dönemine kadar geleneksel boyutta varlığını sürdürür. Geleneksel tiyatromuzda dört önemli tür vardır. Bunlar:
1. GÖLGE OYUNU(KARAGÖZ):Deriden kesilen ve tasvir adı verilen birtakım şekillerin, arkadan ışık yardımıyla beyaz bir perde üzerine yansıtılmasına dayanan bir gölge oyunudur.
2- ORTA OYUNU: Bir meydan ortasında kişiler tarafından icra edilen, içinde müzik, dans, şarkı bulunan sözlü ve doğaçlama bir oyundur.
3-MEDDAH:Methedici(övücü),taklitler yapıp hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçıya meddah denir.Günümüzdeki stand-up gösterilerinin temeli demek doğru olur
4- KÖY SEYİRLİK OYUNLARI: Köylerde oynanan, önemli dönemlerde icra edilen, oyuncularının köy halkından olduğu oyunlardır.
*Modern tiyatro, Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi’nde Batı’dan gelmiştir. Modern anlamda ilk tiyatromuz Şinasi tarafından yazılan Şair Evlenmesi eseridir. Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre oyunu da sahnelenen ilk eserimiz olmuştur. Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Mithat Efendi, Recaizade Mahmut Ekrem,
Abdülhak Hamit Tarhan, Ahmet Vefik Paşa, Güllü Agop gibi sanatçılar tiyatro türünde önemli çalışmalar yapmışlardır.
*Servetifünun Dönemi’nde İstibdat dönemi nedeniyle yavaş da olsa tiyatro türü gelişimini sürdürmüştür.
*Fecriati Dönemi’nde geri planda kalan tiyatro, Millî Edebiyat Dönemi’nde ön plana çıkmıştır. İlk kadın oyuncu Afife Jale bu dönemde sahneye çıkar. Musahipzade Celal bu dönemin en önemli tiyatro yazarlarındandır.
*19. yüzyılın sonlarıyla 20. yüzyılın başlarında altın çağını yaşayan ortaoyunu, Tanzimat'ta benimsenmeye başlayan Batı modelindeki tiyatro ile uzun süre yarışmış, Cumhuriyet'ten sonraysa öbür geleneksel türlerle birlikte silinmeye yüz tutmuştur.
4-Türk Edebiyatında tiyatro alanında ilkler
- Batılı anlamda ilk tiyatro -Şinasi -Şair Evlenmesi
- Sahnelenen ilk tiyatro Namık Kemal -Vatan yahut Silistre
- Aruzla ilk manzum tiyatro A.Hamit Tarhan – Eşber veya Sardanapal
- Heceyle ilk manzum tiyatro A.Hamit Tarhan – Nesteren
- İlk uyarlama tiyatro eserinin yazarı Ahmet Vefik Paşa – Moliere’den
- İlk tiyatro denemesi Hayrullah Efendi -Hikaye-i İbrahim Paşa ve İbrahim Gülşeni (1844)
- Cumhuriyet Dönemi’nde heceyle ilk tiyatro Yusuf Ziya Ortaç- Binnaz
- Epik tiyatronun kurucusu Haldun Taner -Keşanlı Ali Destanı
- Türk Edebiyatı’ndaki ilk dram Recaizade Mahmut Ekrem -Afife Anjelik
- İlk Müslüman kadın tiyatrocu Afife Jale
- İlk yerli tiyatro binası Naum Tiyatrosu (1844)
- İstanbul’da temsil vermek üzere kurulan ilk tiyatro Gedik Paşa
- İlk Türk tiyatrosu Osmanlı Tiyatrosu Güllü Agop
- ilk resmî Türk tiyatrosu Darülbedayi kurulmuştur.
5-Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu
A-1923-1950 Yılları Arasında Cumhuriyet Dönemi tiyatro özellikleri
*1923’te Cumhuriyet’in ile başlayan bir dönemdir.
*Bu dönemde tiyatro, uygarlığın sembolü olmuş; sosyal-siyasi-ekonomik-fikrî hareketlere bağlı bir gelişim göstermiştir.
*7 Ekim 1914’te ilk resmî Türk tiyatrosu Darülbedayi kurulmuştur.
*Bu kurum sayesinde tiyatro gelişmiş,oyunlar sergilenmiş, oyuncular yetiştirilmiş, oyunlar yazılmış, toplumda bir tiyatro bilinci oluşturulmuştur.
*Bu dönemde tiyatro,Cumhuriyet değerlerinin halka aktarılmasında bir araç olarak kullanılmıştır.derskonum
*Darülbedayi, 1931’de İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları adını alır
*1927’de, Darülbedayi’nin başına Muhsin Ertuğrul getirilmiştir. Muhsin Ertuğrul, modern Türk tiyatrosunun oluşmasında önemli katkılar sağlamıştır.
*Darülbedayi sayesinde Batı’dan çağdaş tiyatro eserleri çevrilmiş.
*Darülbedayi sayesinde modern Türk tiyatrosunun temellerini atmıştır.
*Bu dönemde tiyatro türünün Batı edebiyatındaki tiyatro geleneği ile ilişkisi güçlüdür
*Avrupa tiyatrosunun yakından takibi, aydınlarımız ve yöneticilerimiz tarafından Batılı tiyatronun benimsenmesi, tiyatro binalarının ve topluluklarının kurulması, oyuncuların yetişmesi, yerli oyunların yazılması, gazete ve dergilerde yazı ve eleştirilere yer verilip tartışmalar yapılması, tiyatronun gelişimine katkı sağlamıştır.
*Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarındaki oyun yazarları, daha çok tarihimize ve efsanelerimize yönelerek ulusçuluğu aşılayan düşüncelerin üzerinde durmuşlar; toplumsal sorunları, değer yargılarının değişmesini vermeye çalışmışlardır.
*Ankara’da Devlet Konservatuvarı açılmış, bu oluşum tiyatronun gelişmesini olumlu yönde etkilemiştir.
*Şehir tiyatrolarımız gelişmiş, özel tiyatrolar yurt çapında turnelere çıkmış ve çocuk tiyatroları kurulmuştur.
*1940'lı yıllarda Türk tiyatrosunda geleneksel Türk Tiyatrosu'nun izleri görülür.
*Bu dönemde Batı tiyatrosunun temel unsurları modern Türk tiyatrosuna uygulanmıştır.
*Ülkenin yapısından hareket edilerek komedi ve dram türlerinde eserler verilmiştir.
*Türk yazarları, Osmanlı toplumundan modern topluma geçilirken yaşanan sancıları, geçmişteki sorunları, toplumdaki yozlaşmayı, ahlak çöküntüsünü eleştirel bir gözle gündeme getirmişlerdir.
*İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci, Musahipzade Celal gibi Millî Edebiyat Dönemi’nde eser veren sanatçılar, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da eser vermeye devam etmişlerdir.
*Bu dönemde Vedat Nedim Tör, Nâzım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek de eserlerinde aşırı duygulu, bunalımlı kişileri işlemişlerdir. Hazırlayan:derskonum.com
*Yaşar Nabi'nin Mete; Behçet Kemal'in Çoban ve Atilla; Necip Fazıl'ın Sabır Taşı adlı oyunları Türk'lerin erdemleri ve uygarlığını yansıtmak amacını taşırlar.
*1933 yılına kadar yazarlarımız Türk ulusunu ve Türk yurdunu sevdirmeyi amaçlayan oyunların yanında Türk gücünü, güzel ahlakını öven ve kaynağını Türk efsaneleri ile masallarından alan oyunlar yazmışlardır.
*Oyunlarda ele alınan konulara göre bir genelleme yaparsak Cumhuriyetin ilk yirmi yılında, kişi ve toplumsal sorunları birlikte ele alınmıştır diyebiliriz.
B-1950-1980 Yılları Arasında Cumhuriyet Dönemi tiyatro özellikleri
*1940 - 1960 yıllarında ülkedeki değişim, hayatla iç içe bir sanat olan tiyatromuzu da yakından ilgilendirmiştir.
*1958’de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih–Coğrafya Fakültesinde bir tiyatro enstitüsü kurulmuştur.
( Amaç:dünya ve Türk tiyatrosunu incelemek, tiyatro tarihimizi ve eserlerimizi yurt içinde ve yurt dışında
tanıtmak için inceleme ve çalışmalar yapmak, tiyatro kültürüne sahip insanlar yetiştirmek, genç yazarlara
tiyatro eseri yazma tekniğini öğretmek.)
*1950 sonrasında tiyatro teknik acıdan ilerlemiş, tiyatroda işlenen konular çeşitlenmiştir.
*Bu donemde hem çeviri oyunların hem de nitelikli yerli oyunların sayısı artmış, bir yandan da çoğu uyarlama
olan müzikli oyun türlerinde eserler verilmiştir.
*Oyun yazarları bu dönemde toplumsal sorunları işleyen başarılı örnekler sunmuşlardır.
* Haldun Taner, Keşanlı Ali Destanı’yla geleneksel Türk tiyatrosunun belirleyici özelliklerini, toplumsal ve siyasal bir içerikle birleştiren yeni bir yerli epik tiyatro oluşturmuştur. (Bu türde ilk örnek olma özelliği de taşır)
*Oyunların sayısında büyük bir artışın gözlemlendiği bu dönemde oyunların konuları da çeşitlenmiştir.
*Bu dönemde tiyatro, işçi ve köylü kesiminin sorunlarına da eğilir.
*Orta sınıftan ailelerin yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunlar, köy ve gecekondu ortamı, toplumun yaşama ve giyinme biçimi dil özellikleriyle sahneye getirilir.
*Konularını Osmanlı tarihinden, halk kahramanlarının hayatlarından ve mitolojiden alan oyunlar da yazılır.
*Sosyal değişimlerin birey ve toplum yaşamındaki etkileri siyasal, sosyal ve psikolojik yaklaşımlarla yansıtılır.
*1960’lar Türk tiyatrosunun parlak dönemidir.
*1960’larda gelişen siyasi ve sosyal olaylarla edebiyatımızda yeni bir dönem başlar. Bu dönemde
eskiye göre daha özgür bir ortam oluşur. Türk tiyatrosu da bu ortamda daha zengin ve derin bir içerik kazanır.
*Dönemin dikkat çeken en önemli özelliği tema zenginliğidir. Oyunlarda iç ve dış göç, gecekondulaşma, kültür farklılığı, kültürler arası çatışma, uyumsuzluk, yabancılaşma, işçi-köylü,orta sınıf ailelerin yaşadığı toplumsal ve ekonomik sorunlar vb. temalar ele alınır.
*Yenilik arayışında olan bazı yazarlar, Brecht’in (Bireht) epik tiyatro yönteminden etkilenirler.
Bu anlayışı benimseyen Haldun Taner “Keşanlı Ali Destanı”nı yazar.
*1960 - 1980 yıllarında özel tiyatroların sayıları artmıştır.
*Oktay Rifat, Melih Cevdet, Refik Erduran, Turgut Özakman, Nezihe Meriç gibi yazarlar bireyden hareketle topluma yönelmişlerdir.
*Turan Oflazoğlu, Orhan Asena, Güngör Dilmen, Necati Cumalı konularını Osmanlı tarihinden, halk kahramanlarının hayatlarından ve mitolojiden alan oyunlar yazarlar.
*Bu dönemde Adalet Ağaoğlu, Nezihe Aras, Recep Bilginer gibi yeni bir yazar kuşağı da yetişmiştir.
HAZIRLAYAN: derskonum.com.. Mustafa ŞAHİN
C-1980 Sonrası Türk Tiyatrosu Özellikleri
*1980’de yaşanan askerî darbe; siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda etkisi uzun süren toplumsal sarsıntılara sebep olmuştur. Bu süreçte ortaya çıkan gelişmeler diğer sanat dallarını olduğu gibi tiyatroyu da olumsuz etkilemiştir.
*Tiyatromuz bu dönemde durgunluk dönemine girmiş; gücünü, çeşitliliğini ve coşkusunu büyük ölçüde itirmiştir.
*Düzeyli güldürüler, müzikallerin yanında seyircinin eğlenmesine yönelik hafif oyunlar sergilenmeye başlanmıştır.
*Ekonomik güçlükler, salonların bulunamaması gibi olumsuzluklar, bazı tiyatro topluluklarının dağılmasına ve tiyatro oyuncularının televizyon, reklamcılık gibi farklı alanlara kaymasına neden olmuştur.
*Geçen yıllarda eserleri yayımlanmış olan usta yazarlarımız 1980 sonrasında da tiyatro oyunları yazmayı sürdürmüşlerdir.
*Bu dönemde adı ilk defa duyulan Tuncer Cücenoğlu, Murathan Mungan, Ülkü Ayvaz, Mehmet Baydur ve Behiç Ak yazdıkları oyunlarla dikkati çeken isimlerden bazılarıdır.
Türk tiyatro yazarlarının önemli bir kısmı dönemin olumsuz koşullarından dolayı, güncel konulardan ve toplumsal temalardan uzaklaşarak daha çok bireysel temalara, tarihî olay ve şahsiyetlerin yaşam öykülerine yönelirler.
Bununla birlikte geçmişe duyulan özlem, efsane, masal ve mitoloji motifleri ile belirlenen fantastik olayların ve kişilerin anlatıldığı temalar yazarların ilgisini daha çok çeker.
6-Dünya Edebiyatında Tiyatro
İlk yetkin örnekleri Eski Yunan’da görülen tiyatro, yüzyıllar içinde farklı türlere ayrılarak gelişimini sürdürmüştür. Tiyatro türü, Yunanlıların MÖ 6. yüzyıldaki dinsel törenlerinden (Bereket tanrısı Dionysos adına düzenlenen şenliklerden) doğmuştur.
Eski Yunan edebiyatında: Aiskhylos’un Zincire Vurulmuş Prometheus, Sophokles’in Kral Oidipus;
İngiliz edebiyatında: Shakespeare’in Romeo ve Juliet (Romiyo ve Culyet), George Bernard Shaw’un (Corc Bernard Şov) Kırgınlar Evi, Samuel Beckett’in (Semuel Bekit) Mutlu Günler;
Fransız edebiyatında: Racine’in (Rasin) Andromaque (Andromak), Corneille’in (Korney) Le Cid (Lö Sid), Moliere’in (Molyer) Cimri, Victor Hugo’nun Hernani;
Alman edebiyatında: Schiller’in Wilhelm Tell (Vilhelm Tel), Goethe’nin Faust (Faust);Bertolt Brecht’ın (Bertolt Bireşt) Evet Diyen Hayır Diyen;
Norveç edebiyatında:Henrik İbsen’in (Henrik İbsen) Bir Bebek Evi, Yaban Ördeği;
Rus edebiyatında: Gogol’un Müfettiş, Cehov’un Üç Kız Kardeş adlı oyunları
dunya edebiyatının tanınmış tiyatro eserlerindendir.
7-Ünite İle İlgili Önemli Sanatçılar (Fikri ve edebi yönleri,eserleri)
MUHSİN ERTUĞRUL (1892-1979)
*Darülbedayi'ye (İstanbul Şehir Tiyatroları) öğretmen olarak atandı.
*Türk tiyatrosunun en önemli şahsiyetlerindendir.
*Batı tiyatrosunu Türkiye’de kurumsallaştırmıştır.
*Sadece tiyatrocu değil bu alanda fikir yazıları yazmıştır.
Eserleri:
Yasin Efendi, Renkli Fener, İnsan ve Tiyatro Üzerine Gördüklerim, Benden Sonra Tufan Olmasın
İbnürrefik Ahmet Nuri Sekizinci Darülbedayi’nin ikinci döneminde aktif görev almış oyun yazarı ve tiyatro oyuncusudur. Meşrutiyet’ten itibaren telif eserlerle ve Fransızcadan yaptığı uyarlamalarla tiyatromuza birçok oyun kazandırmıştır. Elliyi aşkın eseri vardır. Türkçeyi iyi kullanan, oyun tekniği yönünden de oldukça başarılı bir sanatçıdır. Eserlerinde sahne dilini ustaca kullanmış, sahnede her tipi kendi karakterine, seviyesine göre konuşturmuştur.
Eserleri Çürük Merdiven, Kadın Tertibi, Kısmet Değilmiş, Sekizinci, Ceza Kanunu adında oyunları vardır.
Musahipzade Celal
*İlk oyunu 1913’te sahneye konulan “Köprülüler”dir.
*Hafif, müzikli oyunlar yazmayı sürdüren yazarın oyunları, daha çok töre güldürüsü niteliği taşır.
*Konularını daha çok Osmanlı tarihinden alan oyunlar yazmıştır.
*Oyunlarında çeşitli dönemlerdeki sosyal hayatı, töreleri, inançları ve düşünceleri gülünç yanlarıyla anlatmıştır.
*Sosyal eleştiriye büyük önem vermiştir.
*Oyunları siyasal ve belgesel niteliktedir.
*Saray yaşamını ve sosyal dramları anlatmıştır.
*Yakın tarih ve Türk dünyası işlediği konular arasındadır.
*Oyunları teknik yönden başarılı değildir.
*Kişileri döneminin dil özellikleriyle konuşturmuştur.
*Üsküdar’daki tiyatro onun adını taşımaktadır.
Tiyatro Eserleri: Türk Kızı, Köprülüler, İstanbul Efendisi, Lâle Devri, Macun Hokkası, Yedekçi Kaşıkçılar, Atlı Ases, Demirbaş Şarl, Moda Çılgınları, İtaat İlâmı, Fermanlı Deli Hazretleri, Aynaroz Kadısı, Kafes Arkasında, Bir Kavuk Devrildi, Mum Söndü, Pazartesi-Perşembe, Gül ve Gönül, Balaban Ağa, Selma, Genç Osman, Gücü Gücü Yetene, Kadın Tertibi, Kısmet Değilmiş gibi kendi yazdığı; Hisse-i Şayia, Sekizinci, Ceza Kanunu gibi uyarlama oyunları vardır.
Cevat Fehmi Başkut
*İlk oyunu "Büyük Şehir" 1942-1943 sezonunda İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahnelendi ve büyük ilgi gördü. Bu ilgi üzerine çalışmalarını tiyatroda yoğunlaştırdı. Türkiye'de *Cumhuriyetten sonra ortaya çıkan değişimleri mizah unsurlarını kullanarak anlattığı oyunları yaygın bir ün kazandırdı. Biçim denemelerine de giriştiği oyunlarında bütün toplum katlarından ve her çevreden insanı tiplemeye çalıştı.
*Dış ülkelerde oyunu sahnelenen ilk Türk yazarı unvanını aldı.
Tiyatro Eserleri:Büyük Şehir (1942),Küçük Şehir (1946),Koca Bebek (1947),Paydos (1948),Sana Rey Veriyorum (1951),Kadıköy İskelesi'nde (1953),Harput'ta Bir Amerikalı (1955),Hacıyatmaz (1960),Göç (1962),Buzlar Çözülmeden (1964),Emekli (1967)
Nahid Sırrı Örik
*Birinci Dünya Savaşı'nın ikinci yılında yurt dışına çıkarak Tiflis, Berlin, Paris, Viyana, Roma ve Kopenhag gibi Batı kentlerinde yaşadı.Cumhuriyet'in ilânından sonra geri döndü (1928). Yurda dönüşünden hemen sonra, *Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladı. Milli Eğitim Bakanlığında mütercim olarak görev aldı.
Eserleri: Oyun: Sönmeyen Ateş (1933)-Muharrir (1934)-Alınyazısı (1952)
Haldun Taner
*Türk Tiyatrosu’ndaki ilk epik tiyatro örneği olan “Keşanlı Ali Destanı” adlı oyunu ile dünya çapında tanındı. *Konularını güncel olaylardan alan siyasal-sosyal taşlamaların ağır bastığı oyunlar yazdı.
*Epik tiyatro ve kabarenin alnında verdiği yapıtlar çağdaş Türk tiyatrosunun klasikleri oldu.
*Eşsiz bir arı Türkçe kullanan Haldun Taner, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının ve tiyatrosunun önde gelen yazarları arasına girdi.
*Eleştiriyi güldürüyle yoğurmuş, izleyiciyi güldürürken hem sarsmış hem de şaşırtmış ve düşündürmüştür.
*Güldürülerinden "ironi" egemendir.Onunkisi komiklik ya da sululuk değil düşünceye ve düş gücüne dayanan bir güldürüdür.
*Devekuşu Kabare’yi (1967), Bizim Tiyatro‘yu, Tef Kabare Tiyatrosu’nu kurdu.
ESERLERİ: Tiyatro oyunları: Günün Adamı-Dışardakiler , Ve Değirmen Dönerdi, Fazilet Eczanesi, Lütfen Dokunmayın, Huzur Çıkmazı,Keşanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım, Zilli Zarife, Vatan Kurtaran Şaban ,Bu Şehr-i İstanbul Ki, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı, Astronot Niyazi, Ha Bu Diyar, Dün Bugün, Aşk-u Sevda, Dev Aynası, Yâr Bana Bir Eğlence, Ayışığında Şamata, Hayırdır İnşallah, Marko Paşa
Recep Bilginer
*Edebî yaşamı okuduğu okulda yazdığı hasret şiirleriyle başlamış, daha sonraları da dergi ve gazetelerde yazılar kaleme almıştır.
*Ona göre tiyatro, şiir, roman söz sanatıyla toplumdaki kötülüklere hücum etme sanatıdır.
*Tiyatrolarının az sözcükle çok düşünce dile getirdiğini söyleyen sanatçı bu yönüyle bu türü özellikle roman türünden ayırmıştır.
*Tiyatrolarının bir çoğunda halkın gönlüne yer etmiş şahısları anlatmıştır.
*Tiyatrolarda toplumsal aksaklıkları işler.
*Köy konusunu işlemiş, köylülerin sorunlarını yansıtmıştır.(Çoğunlukla Güney Anadolu köyleri)
Tiyatro Eserleri:Yunus Emre, Mevlana, Parkta Bir Sonbahar Günüydü, Gazeteciden Dost, İsyancılar, Ben Devletim, Sarı Naciye, Utanç Dünyası, Sevdiğim Adam, Karım ve Kızım, Son Misafir
Turan Oflazoğlu
*Türk edebiyatının usta bir oyun yazarıdır.
*Tiyatrolarında genellikle tarihi konuları işlemiştir.
*Sağlam bir tiyatro kültürü vardır.
*Shakespeare, Rike, Nietzsche, Kafka gibi yazarlardan çeviriler yapmıştır.
Tiyatro Eserleri: Kösem Sultan, Cem Sultan, Deli İbrahim, IV. Murat, Genç Osman, III. Selim, Sinan, Fatih, Bizans Düştü, Keziban, Sokrates Savunuyor, Allah’ın Dediği Olur, Elif Ana, Yine Bir Gülnihal, Gardiyan, 7.Mühür
Turgut Özakman
*Özellikle Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı “Şu Çılgın Türkler” ve Çanakkale Savaşı’nı anlattığı “Diriliş – Çanakkale 1915” en önemli romanlarından olup uzun süre çok satanlar listelerinde ilk sırada kalmıştır.
*Toplum dışına sürülmüş kişilerin toplumla uyuşmazlığını veren yazarlardan biridir.
*Aşağılık duygusunu toplumsal koşullar açısından inceleyişiyle dikkati çeker.
*İlk oyunu olan “Penbe Evin Kaderi”nde ve “Kaneviçe”de kuşaklar arasındaki kopuşu, yabancılaşmayı ele alır.
*Toplumun suçlu insanları bir kenara itişini eleştirerek onlara daha uygarca davranmak gerektiğini savunur.
*Osmanlı İmparatorluğu’nda, İstanbul’da oturan yöneticilerle Anadolu’daki kopukluğu ortaya koymaya çalışır.
*Tiyatrolarında günlük yaşamın çelişkilerini ve gülünç yönlerini ele almıştır.
Eserleri: (Oyun): Ah Şu Gençler, Töre, Sarıpınar 1914, Fehim Paşa Konağı, Resimli Osmanlı Tarihi, Bir Şehnaz Oyun, Hastane, Karagöz’ün Dönüşü, Kardeş Payı, Darılmaca Yok, Berberde, Ben Mimar Sinan, Ak Masal Kara Masal, Pembe Evin Kaderi, Güneşte On Kişi, Duvarların Ötesi, Kanaviçe, Paramparça
Şehir Tiyatrolarında başrejisör yardımcılığı gibi çeşitli görevlerde bulundu.
Eserlerinde genellikle tarihî ve mitolojik konulara yer verdi. Bireyin çevresi ve toplumla olan çatışmasını verirken özellikle kendi kendisiyle yaşadığı çatışmaları yansıtmadaki başarısıyla dikkatleri çekti. Oyunlarındaki şiirsel yön, eleştirel özellikler, espri gücü oyuncular ve tasarımcılar için zengin bir malzeme kaynağı
oldu. Yazarı başarılı kılan önemli özelliklerden biri de eserlerindeki derin ve anlamlı mizahi anlatımdır.
*Midas üçlemesi ile tanınır.
Tiyatro Eserleri: Midas’ın Kulakları, Midas’ın Altınları, Midas’ın Kördüğümü,Avcı Karkap , Ayak Parmakları, Canlı Maymun Lokantası, Kurban, Akad’ın Yayı, İttihat ve Terakki, Ben Anadolu, Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını, Troya İçinde Vurdular Beni
Orhan Asena
*1950 yılından sonraki Türk edebiyatımızın en önemli tiyatro yazarlarından olmuştur.
*“Türk tiyatrosunun Shakespeare’ı” olarak anılmış olan sanatçının ilk oyunu Tanrılar ve İnsanlar’dır.
*Devlet sanatçısı unvanı da alan Orhan Asena, eserlerinin konularını tarihten, mitolojiden ve toplumun yaşadığı hayattan almıştır.
*“Başkaldırı, insan mücadelesi” sanatçının oyunlarının başta gelen temasıdır. *Toplumcu bir tiyatro yazarıdır.
*Psikolojik ve toplumsal alanları kapsayan konuları işlemiş, tarihi olayları da konu alarak işlemiştir.
*Tiyatrolarında mitolojiden yararlanmıştır.
*Birey-toplum çatışmasını ve baskı altındaki bireyin başkaldırısını hümanist bir şekilde ele almıştır.
*“Atçalı Kel Mehmet” adlı oyunuyla TRT’den 1970 yılında TRT Başarı Ödülünü almıştır.
*Tarihten yararlanır. O: “Tiyatro bence tarihin sustuğu yerde başlar.” der.
Tiyatro Eserleri: Tanrılar ve İnsanlar, (Gılgamış), Hürrem Sultan, Tohum ve Toprak, Simavnalı Şeyh Bedrettin, Atçalı Kel Mehmet, Karacaoğlan, Fadik Kız, Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe, Ölü Kentin Nabzı, Toroslar’dan Öteye, Şii’de Av, Gecenin Sonu, Yıldız Yargılaması
NECATİ CUMALI (1921-2001):
* Çok yönlü bir sanatçı olan Cumalı; şiir, hikâye, tiyatro, roman, deneme türlerinde eserler verdi.
*Yazdığı bütün türlerde uzatmalardan kaçınan sanatçı, eserlerinde şiirsel bir dil kullandı.
*Tiyatro eserlerinin filme çekilen konularıyla Türk sinemasına da katkıda bulundu.
*Türk tiyatrosunun gelişme aşamasında tiyatroya yeni konular ve kişiler getiren,yerli gerçekleri işleyen ve tiyatronun ilgi alanını genişleten Cumalı; “ulusal tiyatro”nun oluşmasına katkıda bulundu.
Tiyatro Eserleri: Tütün Zamanı, Yağmurlar ve Topraklar, Acı Tütün, Viran Dağlar roman; Nalınlar, Derya Gülü, Gömü, Devetabanı, Boş Beşi
12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Ders Notları PDF |
DİKKAT: KONU İLE İLGİLİ 35 TEST SORUSU İÇİN TIKLA
12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Ders Notları PDF, 12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Konu Anlatımı PDF,12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Ünitesi Ders Notları PDF İndir,
12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Ders Notları, PDF NOTLAR, 12.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Konu Anlatımı, Türk Dili ve Edebiyatı Tiyatro Ünitesi Ders Notları,
Yorum Gönder