"11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı ELEŞTİRİ Ünitesi Ders Notlarını pdf şeklinde paylaşıyoruz."
Hazırlayan:derskonum.com
- Eleştiri Nedir?
- Eleştirmen ne demek? Özellikleri ne olmalı
- Eleştirinin özellikleri
- Eleştiri Türleri
- Eleştirinin Tarihi (dünya ed. Türk ed.)
- Önemli Yazar-Eser
1-Eleştiri Nedir ? Özellikleri
Şiir, tiyatro, hikâye, roman, resim, heykel, film gibi bir sanat veya düşünce eserinin, zayıf ve güçlü yönleri göz önünde bulundurularak gerçek değerini belirleme amacıyla yapılan inceleme sonucunun anlatıldığı yazı türüne “eleştiri (tenkit)” denir. Bir kimsenin kendi eleştirisini yazarken ortaya koyduğu esere “otokritik” veya “özeleştiri” denir.
Eleştirinin amacı, iyi ve güzel olan sanat yapıtının değerini ortaya çıkarmak, sanatı iyi ve güzel olmayandan kurtarmak, kalıcı bir niteliğe kavuşturmaktır. Sanatçıyı daha güzel, daha güçlü, daha olgun, daha başarılı eserler yaratmaya teşvik etmektir. Okura, izleyiciye ve sanatçıya kılavuzluk yapmaktır.
KONU İLE İLGİLİ-*ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA --*TESTLER İÇİN TIKLA
Eleştirmen, ,Bir eseri veya kişiyi şekil, ruh, konu ve anlatım bakımından inceleyen kişidir.. Eleştirmen, eser hakkında okuyucuyu her yönden bilgilendirir. Hem okura hem de yazara kendini geliştirmesi için yol gösterir.
Eleştirinin özellikleri şunlardır:
- Eleştirilen sanat eserinin kimin tarafından, hangi zaman ve çevrede, hangi şartlar altında yazıldığı dikkate alınır; yerli ve yabancı benzerleriyle karşılaştırması yapılır.
- Eleştirilen bir sanat eseri konusu, dili, üslubu, tekniği, kahramanları, gözlem ve betimlemeleri bakımından değerlendirilir.
- Eleştirilen eserin sanatçısının orijinal görüş ve duyuşları saptanır.
- Eserin sanat dünyasına ne gibi bir katkı yaptığı ortaya konur.
- Bir sanatçı eleştiriliyorsa onun hataları, orijinal yanları belirtilir, sanatını geliştirmesi için yapması gerekenler açıklanır.
- Eleştiriye konu olan eser, yalın bir dille tanıtılır.
- Eleştirmen, eserin gerçek değerini, güçlü ve zayıf yönlerini, özünü ve önemini belirtir; yeni eserler için sanatçılara kılavuzluk eder.
- Amaç,eserin veya yazarın hak ettiği gerçek değeri ortaya çıkarmaktır.
- Bir şiirin eleştirisini yapan kişi şair olmayabilir ama bu türün bütün özelliklerini çok iyi bilmeli, başka örneklerle karşılaştırarak şiirin gerçek değerini taraf tutmadan belirleyebilmelidir.
- Öğretici metinler içerisinde gazete etrafında oluşan/gelişen metinler kısmında yer alır.
- Dil göndergesel işlevde kullanılır.
2-Eleştiri Türleri
A-Eleştirmenin Tutumuna Göre | |
I. İzlenimsel (empresyonist)/öznel eleştiri: | Edebî eserlerin okuyucu üzerinde bıraktığı etkilerden, izlenimlerden yola çıkılarak yapılan eleştirilere “izlenimci eleştiri” denir. İlkelerini ünlü Fransız edebiyatçı Anatole France (Anatol Frans)’ın belirlediği ve eleştirmenin bir eseri kendi zevk, algılama, değer ölçülerine göre incelediği eleştiri türüdür. Bu tür eleştirilerde öznel, kişisel yargılar ağırlıktadır. Bu nedenle günümüzde izlenimsel eleştiri edebiyat dünyasından pek rağbet görmez.
|
II. Nesnel (bilimsel) eleştiri: | Edebî eserlerin içerik, yapı ve üslûpları üzerinde tarafsız olarak yapılan eleştirilere de “bilimsel eleştiri” denir. Bu eleştiri türünde, her eserin değerlendirilmesinde kullanılabilecek ölçütler vardır. Eleştirmen, kişisel yargılara varmaktan kaçınmaya çalışır. Bilimsel araştırmalardan yararlanarak, eseri tarafsız bir gözle değerlendirir. Eseri, ister beğensin ister beğenmesin, kendi duygularını işin içine katmadan, eserin sanat değerini ortaya koymaya çalışır.
|
KONU İLE İLGİLİ-*ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA --*TESTLER İÇİN TIKLA
B-Konularına Göre Eleştiriler a. Yazara / sanatçıya yönelik eleştiri: Eleştirmenin eseri açıklamak için eser ile eseri yapan arasında ilgi kurduğu eleştiri türüdür. Eleştirmen, sanatçının hayatını ve kişiliğini inceler. Elde ettiklerini belge olarak kullanır. Bu eleştiri türü ikiye ayrılır. Eserle yazarın hayatı arasında ilişki kuran eleştiriye biyografik eleştiri, yazarın ruh dünyasını inceleyip eseri değerlendiren eleştiriye de ruh bilimsel eleştiri denir. b. Esere yönelik eleştiri: Eser incelenirken konunun nasıl işlendiği, işlenişinde izlenen yol, eseri oluşturan anlatım biçimi, dilin kullanımı, tema, konu, yapı gibi hususları değerlendiren eleştiri türüdür. Bu eleştiri türünde, eseri açıklamak amacı ile sanatçının hayatı ve kişiliği üzerinde durulur; sanatçının kişiliğini ve dünyasını açıklamak için de eserleri incelenir. Bu yöntemlerden biri sanatçıya uygulanabileceği gibi, bir yazara her iki yöntemi de uygulamak mümkündür. Özellikle biyografik eserlerin sanatçıya dönük eleştiride önemli bir yeri vardır. c. Topluma dönük eleştiri: Hareket noktası, sanat eserinin üretildiği toplumdan bağımsız değerlendirilemeyeceği düşüncesidir. Eser, oluşumunda etkili olan toplumsal koşullardan yola çıkılarak değerlendirilir. Eleştirmen, eserin yazıldığı dönemin tarihî ve toplumsal koşullarını ölçüt alarak eseri değerlendirir d. Okura Dönük Eleştiri Bir eser, her okurda aynı etkiyi bırakmaz. Okur olarak bir eserden alacağımız tatlar farklı farklı olacaktır. Bu nedenle belirli kurallar konup nesnellikten söz edilemez. İşte tam bu noktada eleştirmen, bir eserin kendisinde uyandırdığı coşku ve duyguları anlatır. O, eseri değerlendirmek yerine, eserin bir okur olarak kendi duyguları üzerinde bıraktığı etkileri ifade eder.
|
3-Eleştiri Türünün Kısa Tarihçesi
Dünya Edebiyatında Eleştiri
Eleştiri uzun zaman, “kusur bulmak” gibi algılanmıştır. Eleştiriyi kişiden kişiye değişen bir zevkin sonucu olmaktan kurtarmak, onu belli prensiplere göre değerlendirmek gerektiği fikri 19. yüzyıldan itibaren yaygınlaşmaya başlamıştır. Özellikle edebiyat akımları döneminde eleştiri, bir tür olarak karekteristik niteliklerini kazanmıştır. Eleştiri türü Avrupa’da Boielau, Sainte Beuve, Hippolyte Taine, Brunetiere, Jules Lamaitre, Anatole France, Remy de Gourmont, Gustave Lanson, Lessing, Hazlitt, Cariyle, Ruskun ve Belinski gibi sanatçılarla temsil edilmiştir.
Batı’da oldukça önemsenen eleştiri, 20. yüzyılın başlarından itibaren çok güçlenmiş, sanat ve düşünce alanlarında önemli gelişmelerin altyapısını hazırlamıştır.
KONU İLE İLGİLİ-*ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA --*TESTLER İÇİN TIKLA
Türk Edebiyatında Eleştiri
Eleştiri türü Türk edebiyatına makale, fıkra, deneme ve sohbet gibi Batıdan Tanzimat Döneminde geçmiştir. İlk başlarda dil ile ilgili eleştiriler yazılmıştır. Sonra özellikle Namık Kemal ve Recaizâde Mahmut Ekrem, eleştiri türünün sınırlarını genişletmiştir.
Türk edebiyatında ilk eleştiri yazısı Namık Kemal’in “Lisan-ı Osmanînin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazâtı Şâmildir” adlı yazısıdır. İlk eleştiri eseri ise yine Namık Kemal’e ait olan ve Ziya Paşa’nın “Harabat” şiir antolojisini eleştirdiği eseri “Tahrib-i Harabat”tır. |
Recaizade Mahmut Ekrem ve Muallim Naci arasında ki eski-yeni tartışması da bir çok eleştiri yazısının yazılmasına temel oluşturmuştur.
Recaizade Mahmut Ekrem’in “Zemzeme Mukaddimesi“, “Takdir-i Elhan”ı, Muallim Naci’nin “Demdeme"si Tanzimat dönemindeki diğer örneklerdir.
Servet-i Fünun edebiyatı döneminde ise Bat tarzında eleştiriler kaleme alınmıştır. Bu dönemde özellikle Hüseyin Cahit ön plana çıkar. Kavgalarım adlı eseri ile batılı tarzda eleştiriler yazar.
Yine bu dönemde yalnız edebî tenkit üzerinde yoğunlaşan ve sadece bu konuda eserler veren Ahmet Şuayp en önemli isimlerdendir.
Millî Edebiyat Dönemi’nde Abdülhak Şinasi Hisar, Ali Canip, Yakup Kadri,Reşat Nuri Güntekin eleştiri türünde eserler kaleme alırlar.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında daha çok öznel eleştiri örneklerine rastlanırken sonraları nesnel eleştiriler
ağırlık kazanmaya başlamıştır. Akademik çevreler tarafından esere donuk nesnel eleştiri yöntemleri
geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında ise eleştiri türünde eserleriyle Nurullah Ataç, Orhan Şaik Gökyay,Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, Mehmet Murat, Vedat Günyol, Tahir Alangu. Asım Bezirci, Rauf Mutluay, Metin And, Özdemir Nutku , Asım Bezirci, Fethi Naci öne çıkan isimlerdir.
KONU İLE İLGİLİ-*ÇALIŞMA KAĞIDI İÇİN TIKLA --*TESTLER İÇİN TIKLA
4-Eleştiri Türünün Diğer Türlerden Farkı
Eleştiri, yaratıcı sanatların arasında değildir. Eleştiri, edebî esere veya başka sanatlara bağlı bir türdür. Eleştirinin varlığı, kendisi dışında bir sanatı gerektirir. Edebî eserin konusu bütün maddi ve manevi varlığı ile yazar, çevresi ve kâinattır. Eleştirinin konusu ise sanat eseridir, bir başkasının yazdıklarıdır. Yani eleştiri, bir dil yapıt üzerine ikinci bir dil varlığıdır. Eleştiri, doğrudan kaleme alınmaz. Eleştirinin yazılabilmesi için ortada eleştirilecek kişi veya eser olmalıdır
4-Eleştiri Türünde Önemli Yazar-Eser
Namık Kemal:Lisan-ı Osmaninin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazatı Şamildir (İlk eleştiri örneği),Tahrib-i Harabat (İlk eleştiri örneği eser) , Renan Müdafanamesi
Ziya Paşa: Zafername
Ali Ekrem Bolayır :Şiirimiz
Recaizade Mahmut Ekrem: Zemzeme Mukaddimesi,Takdir-i Elhan
Muallim Naci:Demdeme
H.Cahit Yalçın :Kavgalarım , Fikir Haraketleri
Orhan Şaik Gökyay :Destursuz Bağa Girenler
Neyzen Tevfik :Hiç , Azab-ı Mukaddes
Hüseyin Siret :Kargalar
İsmail Safa :Muhakemat-ı Edebiyye
Süleyman Nazif :Gizli Figanlar
Ahmet Şuayp :Hayat ve Kitaplar ,Musahabe – yi Edebiyye (genelde tüm eserleri eleştiridir)
Cenap Şahabettin: Biraz Psikoloji , Müntekid-i Hakiki
Mehmet Rauf Şu:Tenkit Meselesine Dair
Tevfik Fikret:Münakaşatımızda Ne Eksik
Halit Ziya Uşaklıgil:Sanata Dair
Mizancı Murat Bey:Edebiyatımızın Numune-i İmtisalleri
Oktay Akbal: Dost Kitaplar
Mehmet Kaplan :Şiir Tahlilleri, Hikâye Tahlilleri
Berna Moran :Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış
Fethi Naci:Yüz Yılın 100 Türk Romanı, Eleştiri
Günlüğü
Gürsel Aytaç: Çağdaş Türk Romanı Üzerine
İncelemeler
Hazırlayan:http://www.derskonum.com
|
|
KONU İLE İLGİLİ |
Yorum Gönder