HUZUR EVİ ZİYARETİ İLE İLGİLİ BİR ANI, HUZUR EVİ ZİYARETİ İLE İLGİLİ KOMPOZİSYON, ÖZGÜN YAZILAR, ÖĞRENCİ ANILARI, YAŞLILARI ZİYARET ETMEK KONULU YAZI,
DOST ELİ HUZUR EVİ
Saygılar
Buse POLAT
DOST ELİ HUZUR EVİ
Geçen sene ingilizce proje ödevimizin konusu "iyi bir vatandaş nasıl olunur?" du. Bu proje adı altında hepimiz belirli yerlere gidip gönüllü olarak bir gün boyunca oralarda çalıştık. Ben "Dost Eli Huzur Evi" adlı bir huzur evine gittim. Orada kalan insanların hepsi hasta ve akıl sağlıkları yerinde değil. Gözleri hep yollarda. Evlatlarının , torunlarının onları ziyaret etmesini bekleyip duruyorlar. Bana sürekli "Bugün çocuğum ziyarete gelecekti. Geldi mi , gördün mü , neden hala gelmedi , bir şey mi oldu evladıma ?" gibi sorular sorup durdular. Her defasında usanmadan "Az önce konuştum işi varmış yarın gelecekmiş . " dedim. Bunu söylerken her defasında yüreğim cız etti. Sabah kahvaltıda genelde herkes kendi başına yiyebiliyor. Fakat bir teyze yiyemediği için kenara çekilmiş öylece sofraya bakıyordu. Dayanamadım. Bir tabağa bir şeyler koyup yanına gidip ellerimle yedirdim . Sonra hepsini koltuklara oturtup dizlerine battaniye örttüm. Hava soğuktu ve huzur evinin kaloriferleri bozulmuştu. 3 gündür insanlar soğuk odalarda kaldılar. Isınmaları için oturdukları yere ufolar yerleştirdik.
Oradaki insanlarla ilgilenen ve oranın temizliğini yapan iki bayan vardı. Bende kahvaltıdan sonra onlara etrafı temizlemelerine yardım ettim. Bütün odaları temizledik , bulaşıkları yıkadık , yatakların çarşaflarını değiştirdik.... İşlerimiz bitince ton ton nenelerin ve dedelerin yanına gidip onlarla sohbet ettim. Birini hasta yolun ortasında bulup buraya getirmişler , birini ailesi hasta ve bakımını yapamadığı için getirmiş , birini bakmak istemedikleri için getirmişler. Hepsinin yüreğinde bir sızı var . Hepsinin gözleri dolu dolu etrafa bakıyor.
Huzur evine hala alışamayanlar vardı aralarında. Bir dede sürekli etrafındakilere hakaret edip kaçıyordu. Onu sigarayla kandırıp geri getiriyorlardı. Beni rahatsız eden tek şey çalışanlar orada kalan insanlara fazla labuali davranıyor. Huzursuz oldum o an . Öğle vaktine doğru yemek yapımında yardım ettim . O yaşlı teyzeye yine ben yemek yedirttim . Hem üzgün hem mutluydu. Hepsinin torunu oldum o gün. Ellerini sıkı sıkı tuttum. Evlatları yerine koydular beni paylaşamadılar. Hepsiyle vakit geçirmeye çalıştım. Oraya elim boş gitmemiştim. Meyve suyu gibi şeyler alıp gittim ve öğle yemeğinden sonra onları yiyip içtik, resimler çekildik . Ben oradayken arkadaşlarımda geldi. Bu sefer hep beraber sohbet ettik. Onlar anlattılar biz bıkmadan can kulağıyla dinledik . Onların ufacık tebessümü bile beni dünyanın en mutlu insanı yaptı. Başkasının yüzünde bir gülücüğün sebebi olmak dünyanın en güzel şeyidir. Onların bize ihtiyacı var . Gidin, ziyaret edin , ellerini tutun ve bırakmayın. Onların tamda buna ihtiyaçları var.
Buse POLAT
Yorum Gönder