TRAFİKLE İLGİLİ KOMPOZİSYON,TRAFİKLE İLGİLİ GÜZEL BİR YAZI, TRAFİKLE İLGİLİ YAZILAR, TRAFİK KONUSUNDA KOMPOZİSYON, TRAFİK KURALLARI İLE İLGİLİ KOMPOZİSYON,
TRAFİKTE SAYGI CANDIR, NİMETTİR
Toplum olarak öyle bir öfke ve şiddet
psikolojisi yaşıyoruz ki zaman zaman hayretlere düşmemek imkansız.Akıl, diyalog
ve hoşgörünün bittiği yerde şiddet başlıyor çoğu kere.İletişimin azaldığı,
saygının dibe vurduğu yaşamın her
alanında türlü türlü felaketler kaçınılmaz oluyor.
Şiddetin , öfkenin ve saygısızlığın en çok
görüldüğü yerlerden biri de trafik ortamı maalesef.Ekranlarda ,
gazetelerde rastladığımız veya bire bir tanık olduğumuz trafik kazalarının temelinde her
şeyden önce bence saygısızlık yatıyor.Çünkü sadece kendini düşünen , kuralları
hiçe sayan , nezaketten zerre kadar nasibini almamış bir insan saygısızdır,
tahammülsüzdür, hoş görüsüzdür.Ne kendisine öz saygısı vardır ne de
başkalarına… Her şeyi bekleyebilirsiniz
saygı körü bu insanlardan...Trafiğe çıkınca bu insanların gözü hiçbir şeyi
görmez.Kurallardan, yasaklardan başkalarının hakkından kime ne? ,Öyle ya
“yasaklar, kurallar çiğnenmek içindir.” o kişiye göre…Çiğner de çiğner,
içindeki trafik canavarı yollarda kendine yeni masum insanları arayıp
durur.Kabadırlar ve görgü,saygı,sevgi gibi insanı insan yapan hiçbir sözcük , sözlüklerine hiç girmemiştir ezelden beri.Yol
verip bir dakika kaybetmektense boş verirler kendi hayatlarını, başka hayatları
kaybetmek pahasına…
Kazaları araçlar değil insanlar yapar.Yasaklar çiğnenmek içindir
anlayışındaki bir insan için istediğiniz tedbiri uygulayın boşuna olacaktır
bu.Değişime önce insandan başlamalı, bu ilkel kafayı değiştirmeli önce …Bence
ehliyet kurslarında insanlara önce saygı dersi verilmeli…Bu iyice özümsendikten
sonra diğer derslere geçilmeli.
Anlayamadığım şu, trafik kuralları insanların
kötülüğü için değil onları korumak adına var olan kanunlardır, niçin bunlara
uymak yerine ısrarla ve inatla çiğnemenin yolları aranır? Peki kanunların var
olması tek başına yeterli mi? Bilinçli ve erdemli insanların da olması gerek ki
bu kuralların bir kıymeti olsun.
Geçenlerde hava çok yağışlıydı ve yaya kaldırımından
evime doğru yürümekteydim.Yollarda su birikintileri küçük küçük göller meydana
getirmişti.Bazı araçlar o kadar hızlı geliyordu ki bütün yağmur sularını
üstümüze sıçratmışlardı…İşte su birikintilerini görüp üstünden hızla geçerek yayaları sırılsıklam eden o
sürücüler tam bir saygısızdır.Eğer azıcık bile saygısı olsa o hareketi yapmazdı, tersine
insanlara su sıçramasın diye hızını düşürürdü.Kendine aynı hareket yapılsa kim
bilir nasıl öfke nöbetlerine tutulurdu?
İnsanımız birazcık kendini başkalarının yerine koyabilse tüm sorunlar
kendiliğinden halledilecek.Bir de bayan sürücüleri yollarda sıkıştıran trafik
teröristleri var ki artık onlara diyecek hiçbir söz bulamıyorum.Nasıl bir
psikolojidir bu, nasıl bir vahşiliktir akıl sır erdiremem.
İnsanların trafikte sayglı,hoşgörülü
ve sabırlı olması, büyük kazaları
önleyip maddi-manevi değerlerimizi kaybetmememiz demektir. Hem kendine hem de
başkalarına saygı duyan, kurallara uyan bir insan korkak değil, aksine kendine
aşırı güvenen insanlardan daha cesur ve cesaretlidir. Asıl erdem saygıdır,
başkalarının haklarını ,hayatlarını hiçe saymamaktır.
Kitaplarını çok
sevdiğim Prof.Dr.Üstün Dökmen bir
yazısını şöyle bitirir. “Diyorum ki, yerdeki ekmeğe saygılı olma
konusunda ülkemde mutabakat var, kimse basamaz, ayağıyla dürtüklemez ; öper, koyar bir kenara.Ekmek nimettir kabul,
peki insan nimet değil mi?”
Evet insan nimet
değil mi?
Yorum Gönder