Milli Edebiyat anlayışıyla yazılmış eserlerin özellikleri, Milli Edebiyat anlayışıyla yazılmış eserler,
Millî Edebiyat anlayışıyla yazılmış eserlerin özellikleri
daha akılda kalıcı olması için madde madde yazıyoruz.
Millî Edebiyat anlayışıyla yazılmış eserlerin özellikleri
daha akılda kalıcı olması için madde madde yazıyoruz.
- Yurdun her yöresinde yaşanmış olay ve kişiler ele alınmıştır.
- Konular, kendi yaşamımızdan alınmış; bunlar, çevre olarak genişlemiş; ülkenin değişik yerleri anlatılmıştır. Böylece “memleket edebiyatı” çığırı açılmıştır.
- Roman ve öykünün konu haritası genişlemiş, her kesimden insan, özellikle de köylerde ve taşrada yaşayan insanlar konu alınmıştır. Anadolu mekân olarak seçilmiştir.
- “Halka doğru” ilkesiyle hareket edilmiştir.
- Memleketi ve memleket gerçeklerini yansıtmayı amaçlayan Milli Edebiyat Dönemi roman ve öyküsünün anlatımı, gözlemci gerçekçiliğe dayanır. Ömer Seyfettin, Yakup Kadri, Refik Halit, Reşat Nuri realizm (gerçekçilik) akımına bağlı kalmıştır. Kimileri de (Selahattin Enis, F. Celalettin Göktulga, Osman Cemal Kaygılı) natüralizm akımına bağlı kalmıştır.
- Bu dönem roman ve öyküsünün belirleyici bir başka özelliği de toplumsal sorunlara yönelik olmasıdır.
- Konuşma dili yazı diline aktarılmıştır. Cümleler, Türkçenin yapısına uygun ve kısa cümlelerdir.
- Teknik yönden başarılı roman ve hikâyeler yazılmıştır.
- Eserlerde; Kurtuluş Savaşı, Anadolu, aşk ve sosyal konular işlenmiştir.
- Roman ve hikâyede toplumsal, milli konulara realist bir bakışla yer verilmiştir.
- Türkçe karşılığı olan Arapça ve Farsça sözcükler kullanılmamıştır.
- Roman ve hikâyelerde sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
- İstanbul Türkçesi kullanılmıştır.
- Bu dönemle birlikte hikâye ve romanlarda İstanbul dışına çıkılmış ve Anadolu anlatılmıştır.
- “Yurt” ve “köy” sorunlarına yönelim başlamıştır. Köy ve taşra insanının yaşayışını anlatan ilk başarılı örnekler, Reşat Nuri’nin “Çalıkuşu”, Ebubekir Hazım’ın “Küçük Paşa” adlı yapıtı bu dönemde verilmiştir.
- Anadolu’nun edebiyata girmesiyle birlikte “memleket edebiyatı” da başlamıştır.
- Arapça ve Farsça tamlamalardan kaçınılmıştır.
- Maupassant tarzı (olay hikâyesi) hikâyeler yazılmıştır.
- Hikâyelerde gözlem öne çıkmıştır.
Yorum Gönder